|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ ORATORYOSU (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI)
Sarı gelin fon müziği(1dk)
Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nın hemen ardından Birinci Dünya Savaşı patlak verir. Bu savaşa biz de İttifak Devletlerinin yanında katılırız. Cepheler açılır. Özellikle Çanakkale‘de ordularımız bir tarih yazar. Çanakkale’nin geçilmezliğini bütün dünyaya gösterirler.
“Çanakkale İçinde”(MÜZİK)
Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de geçit vermediğimiz yedi düvel, İttifak Devletleri arasında yer aldığımız için bizi de yenik sayar. 30Ekim 1918 Mondros’ta Ateşkes imzalanır.
İhsan Özgen’in müziği(Koca Arap Zeybeği)
“Kara kara bulutlar çöreklenmiş üstümüze,
Kartal yuvalarına yarasalar tünemişti,
Tutsak etmişti özgürlüğü sömürgeci dünya.
TOPLU-
EĞİLMEYEN BAŞLARI EĞECEKLERDİ.
Önce güneşi kör ettiler
Sonra karanlık karargâh kurdu tepemize,
Üşüştü akbabalar birer ikişer.
TOPLU-
GÜZEL YURDUMUZU İŞGAL ETTİLER.
—Müzik devam edecek-[ışık açılır]
13 Kasım 1918’de İstanbul işgal edilir. Böylece Anadolu kalın bir sis perdesinin içine doğru itilir. Bu kabullenilemez.
—Müzik devam edecek
Daha dün boğduk Çanakkale’de teknolojiyi,
Etle, tırnakla, çakaralmaz silahla.
Yine onur savaşı veririz tüm vatan sathında,
TOPLU-
ÖLÜMÜ YEĞLERİZ SUSMAKTANSA.
—Müzik devam edecek
7 Aralık 1918’de Antakya Fransızlar tarafından;1919’un Ocak, Şubat, Mart aylarında Antep, Maraş, Urfa İngilizler tarafından işgal edilir. Bu işgaller İnsanımızı kenetler, yurdun her köşesinde milis kuvvetleri oluşmaya başlar. İşgal edilen bölgelerde düşmana gereken direniş gösterilecektir.
—Müzik:”Eklemedir Koca Konak…”
Biz biliriz özgürlüğün bedelini.
Biz biliriz toprağın değerini.
Dardaysa eğer vatan,
Namlusuyuz söz konusuysa. . .
TOPLU-
YENİDEN KASIRGALAR ESTİRİRİZ,
YENİDEN TUFANLAR YARATIRIZ,
VARSIN, BİRAZ DAHA AKSIN KANIMIZ
—Müzik devam edecek-
13 Nisan 1919’da Kars ve çevresi İngilizler tarafından işgal edilir. Düşman burada da direnişle karşılaşacaktır.
“Kınalı eller kağnı çekti,
Mermiler aldı bebelerin yerini,
Siper etti dedeler göğüslerini,
—Müzik “İzmir’in Kavakları”
“Efeler diyarı burası,
Kuva-yi Milliye pınarı.
Bakmayın suskunluğumuza,
Söz konusu bayrağımızsa
Sığmayız yatağımıza.
TOPLU-
IRMAK OLUR, NEHİR OLUR, YÜKLERİMİZ DÜŞMANA.
[Müzik devam edecek]
İzmir ve çevresinin ablukaya alınmasının hemen sonrasında Mustafa Kemal Samsun’a doğru yol alır. Artık kurtuluş hareketi gerçek anlamda bir boyut kazanacaktır.
“Karadeniz’de dalgalar azgın, hava puslu
Samsun’a yol alan Bandırma vapuru mahsun.
Umuda el açmış Anadolu,
Beklemekte zinciri kıracak kılavuzu. ”
—Müzik: Sazlar eşliğinde;”Ankara’nın Taşına Bak…”
( ) İşgaller karşısında bölgesel direnişler istenilen sonuçları vermez. Bu yüzden birlikte hareket etme gereği vatanın kurtulması için bir zorunluluktur. Mustafa Kemal, bu doğrultuda Çalışmalara yoğunluk verir. Amasya Genelgesi’nin ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapılır. Sınırlar konur. 23 Nisan 1920’de T. B. M. M’si kurulur.
[Müzik devam edecek]
“Yamandı havza yolları,
Tek yürek atacaktı Amasya’da
Erzurum’da şahlanacaktı Dadaş,
Sivas’ta kurtuluşa bayrak açılacak,
TOPLU-
ANKARA’DA GÜNEŞ DOĞACAKTI. BU GÜNEŞ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ YAŞATACAK, AYDINLATACAKTI.
—Müzik :”Sarı Zeybek”
|
( ) İşte bu buhranlı dönemlerde ATA’ya yine bir ordu gerekiyordu. Milletin yorgun, fakir ama gururlu, dik başını yücelere taşımak için. . . Bu ordu irfan ordusuydu. Öğretmen ordusuydu.
Bilirim çocuklarım tutunacak tek dal benim
Sınıfımın sayısınca bölük bölük yüreğim,
Duyarım söylemeseler de
Çare ararım geceler boyu
Ben mustarip bir öğretmenim ama
Kısa bir yol bilirim güneşe aya,
Bir yol bilirim
Hıçkırıktan kahkahaya,
- Sen çocuğum… Niye hep camdan bakıyorsun?
- Annem ve babam hâlâ kavga ediyorlar mı diye öğretmenim.
- Sen çocuğum… Niye gözlerini ovuşturuyorsun?
- Gaz lambasından alıştım öğretmenim.
- Sen çocuğum… Niye arkadaşının ardına gizleniyorsun?
- Kardeşim çok ağladı çalışamadım öğretmenim.
- Sen… Niye ellerini yıkamadın?
- Kovadaki su donmuştu kıramadım öğretmenim
- Sen. . . Niye hep kulaklarını kapıyorsun?
- Ablamın öksürük sesleri geliyor öğretmenim.
Derdimizi dedik sana; dert edindin öğretmenim.
Biliriz yüreğin acı acı burkulur.
Çaresizlik bırakmaz yakanı.
Aldırma öğretmenim.
Paran olmasın varsın cebinde
Her gün biraz daha
Karanlıklar deliniyor gitgide
Güçlüsün,
Yücesin,
Mustafa kemallerce…
Ve Atatürk gülümser öğretmenim,
Sen sınıfa girince…
. . . Kalın sesler korosu –
Ver, ver hiç alma
Böyledir kanunu bu mesleğin
Gün olur seni aralar ama
Kanadında olacaksın meleklerin
Koro –
YÜCE AYDINLIĞINDA TERTEMİZ ELLERİMİZ SANA YALVARIYORUZ TANRIM
İnce sesler korosu –
Işık verdiğin bu ufacık yüzleri kirletme
Bu elleri hep böyle temiz tut
Tebeşirle büyüyen aklığı koru
Çocuklarımızı iyi rüyanla uyut…
Bilirsin neden yaşadığımızı
Türkümüz neden bu kadar güzel bilirsin
—Bir demet papatya bir deste gül-
Üzerlerine serp iyilik tohumlarını
Varsın yavrularımız saadetten delirsin
Sizi en anlamlı
En güzel sözlerin içinde görüyorum
Öğretmenim
Ninemin dilinde bir Keloğlan masalı
Ağzımda annemin sütü
Çiçekler içinde bir Türkmen kilimi
Ağrı eteklerinde papatya tarlası renk renk
Isparta halısında Yediveren gülü
Yurdumun uğuldayan ırmakları gibi derinden
Akıyor dudaklarında sevgi
Güm güm vuruyor yüreğimde Türkiye’m
Yüreğimde hoşgörü
Sözlerin bal tadında
İçimi ısıtıyor gözlerin ışıl ışıl
Gözlerinden sözlerinden okuyorum seni
Sevdanı ve hüznünü
Ellerimi sana uzatıyorum öğretmenim
Sevecen bakışlarını gözlerimde
Acıyı umuda
Aydınlığa çevir karanlığı
Bırak kırılsın parmaklarında tebeşirler
Açıktır kapılarımız güneşe
Dersimiz aydınlık
İşte bak göğü kucaklayıp getirdim sana
Sen içimizde katmerleşen çiçek
Umutlarımızın kozası
Tarlalarımıza bahar ve tohum
Fabrikalarda akan alın teri
Sen susuz toprağa yağmur bulutu
Hiç düşmesin dudaklarımızdan
Varlığım varlığına armağan olsun
KORO
Ben bir öğretmenim
Gecelerim kara tahta
Parmaklarım tebeşir
Ben bir öğretmenim
Fecrimde devler güreşir
Öğretmen mi dedin ?
Ben, Selanik’ten bilirim seni
Sen yetiştirdin Türk’ün yüce komutanını
Sen verdin Mustafa’ya “Kemal” adını
Yol yapımında işçiydin
Sınıfta öğretmen
Atatürk ışığını taşırken aydın…
Çağdaş uygarlığı da sen yaydın
Bilirim seni öğretmenim.
Kalbim çarpıyorsa vatan için ,
Uzatıyorsam ellerimi daima ileriye,
Yakalıyorsa bakışlarım hep iyiyi, güzeli,
Bil ki sendendir öğretmenim.
KORO
Sendendir başım dikse bugün,
Huzur doluysam yarınlarda,
Hep (bilgi yelpazesi. net) hazırsam uğruna eşsiz vatanın,
Gözlerim parlıyorsa uzanınca bir el, bir karış toprağına,
Bil ki sendendir öğretmenim, sendendir.
Önce sevmeyi öğretmelisin bana
Her güzel şeyin sevmekle başladığını bildiğin için
Koro
Karda, fırtınada
Ayakta kalmayı öğret bana
Yıkılmayı değil
Okumayı öğret bana
Anlamak,anlatabilmek için
Acımayı öğret
Yanımdaki mutsuzken, gülmenin
anlamsız olduğunu öğret.
Koro
Hepsinden önce, Atatürk’ü
öğret bana ,
Öğret bana ki topraktan çıkan başak gibi savrulayım öğretmenim.
Bulutlarla birleştin sevdakâr şiirlerde
Güneşe resmeyledin gençlik hayallerini
Gecenin yıldızlarla savaştığı demlerde
Yüreğimizde yaktın ilmin kandillerini.
Mesafeler azaldı, eridi bütün dağlar
Yağmur olup kuruyan çöllere yağıyordun,
Sana engel değildi aşılmayan o yollar
En güzel çağında sen öğretmen oluyordun.
Kederinle sevincinle bizdendin
Cümle sevgilerini bizlere verdin
Defterimde kitabımda
Bayrak bayrak açıldı memleketim
Ben de sana versem derim
Ama yok ki bir şeyim
Benim her şeyim şu küçücük yüreğim
Alır mısın öğretmenim
|
|