Eğitim Öğretim İle İlgili Yazılar, Çalışmalar, Belgeler > Şiir Koleksiyonu, Şiir Antolojisi > Mehmet Akif Ersoy’un Şiirlerinden Seçmeler, Safahat Şiirleri

KOCAKARI İLE ÖMER ŞİİRİ (SAFAHAT ŞİİRLERİ) (MEHMET AKİF ERSOYUN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER)

 

Üstad-ı necibim Ali Ekrem Bey'e

 

Yok ya  Abbas'ı bilmeyen, kimdi?..

O sahabiyi dinleyin, şimdi:

 

"Bir karanlık geceydi pek de ayaz"

İbni Hattab'ı görmek üzre biraz,

Çıktım evden ki yollar ıpıssız.

Yolcu bir benmişim meğer yalnız!

Aradan geçmemişti çok da zaman,

Az ilerden yavaşça oldu iyan,

Zulmetin sinesinde ukde gibi,

Ansızın bir müheykel a'rabi!

Bembeyaz bir rida içinde garib,

Geliyor muttasıl mehib mehib.

Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık;

Durmadan karşıdan selamlaştık.

Düşünürken selam alan sesini,

O heyula uzandı tuttu beni:

Bir de baktım, Ömer değil mi imiş!

– Ya  Ömer! Böyle geç zaman, bu ne iş?

– Şu maballatı devre çıkmıştım

Gel beraber, benimle, üç beş adım.

 

Ne sada  var, ne bir yürür bidar;

Uhrevi bir sükun içinde civar.

Ömer olmuş gezer, sıyanet-i Hak

Şu yatan beldenin huzuruna bak!

O Semalar kadar yücelmiş alın,

Çakarak sinesinden afakın,

Bir zaman sönmeyen nigahıyle,

Necm-i sahirde sanki bir hale!

Duruyor her evin önünde Ömer,

Dinliyor, bi-haber içerdekiler.

Geçmedik en harab bir yapıyı,

Yokladık sağlı sollu her kapıyı.

Geldik artık Medine haricine;

Bir çadır gördü, durdu kaldı yine.

 

Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın.

"Açız! Açız!" diye feryad eden çocuklarının,

Karıştırıp duruyorken pişen nevalesin!;

Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini:

– Durunda yavrularım, işte şimdicek pişecek

Fakat ne hal ise bir türlü pişmiyordu yemek!

Çocukların yeniden başlamıştı naleleri

Selamı verdi Ömer, daldı akıbet  içeri

Selamı aldı kadın pek beşuş bir yüzle.

– Bu yavrular niçin, ey teyze, ağlıyor, söyle?

– Bugün ikinci gün, aç kaldılar..

– O halde, neden

Biraz yemek komuyorsun?

– Yemek mi? Çömleği sen,

Tirid mi zannediyorsun? İçinde sade su var;

Çakıl taşıyle beraber bütün zaman kaynar?

Ne çare! Belki susarlar, dedim. Ayıplamayın.

– Peki! Senin koçan, oğlun, ya  kardeşin, ya  dayın

Tek erkeğin de mi yok?

– Hepsi öldü Kimsem yok.

– Senin midir bu küçükler?

– Torunlarım.

– Ne de çok!

Adam Emir'e gidip söylemez mi halini?

-Ah !

Emir'e, öyle mi? Kahretsin an-karib Allah!

Yakında rayet-i ikbali ser-nigun  olsun

Ömer, bela sını dünyada isterim bulsun!

– Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle inkisar edecek?

– Ya  ben yetim avuturken, Emir uyur mu gerek?

Raiyyetiz, ona bizler vediatu'lahız;

Gelip de bir aramak yok mu?

– Haklısın, yalnız,

Zavallının işi pek çok, zaman bulup gelemez;

Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez.

– Niçin hilafeti vaktiyle eylemişti kabul?

Sonunda böyle çürük özrü kim sayar makbul?

Zavallının işi çökmüş' Nedir, muharebe mi?

İşitme sen de civarında inleyen elemi,

Medine halkını üryan bırak, Mısır'da dolaş

Gaza! Gaza! diye git soy cihanı, gel paylaş!

 

Çocukların bu sefer yükselince feryadı,

Kadın, tehevvürü artık cünuna vardırdı:

– Şu nevhalar ki çıkar ta  bulutların içine;

Ömer! Savaik-ı tel'in olur, iner tepene!

Yetimin ahım yağmur duası zannetme:

O sayha ra'd-ı kazadır ki gönderir ademe!

"Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver"

"Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!"

Gidip de söyliyeyim ha?.. Dilencilik yapamam!

Ömer de kim? Benim ondan kerim adamdı babam,

Ölür de yüz suyu dökmem sizin Halifenize!..

Ömer vuruldu bu son sözle

–Haklısın, teyze!

Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim.

 

Halife önde, bitik, suçlu, münfa'il, nadim;

Ben arkasında, perişan , çadırdan ayrıldık.

Sabaha karşı biraz başlamıştı aydınlık.

Köyün köpekleri ejder misali saldırıyor,

Bırakmıyor bizi yoldan, fakat kim aldırıyor!

Medine'nin dalarak münhani sokaklarına;

Dönüp dönüp hele geldik zahire anbarına.

Halife girdi açıp, ben de girdim emriyle.

Arandı her yeri, bir mum yakıp ale'l-acele.

– Şu tek çuval unu gördün ya ! Haydi yükle bana;

Bu testi yağ doludur, elverir o yük de sana.

Çuval Halife'de, yağ bende, çıktık anbardan;

Kilitleyip geri döndük deminki yollardan.

Mesafe, baktım, uzun; yük yaman; Ömer yaralı;

Dedim ki:

– Ben götüreydim Verir misin çuvalı?

– Hayır, yorulsa değil, ölse yardım etme sakın:

Vebali kendine aiddir ibni Hattab'ın.

Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin?

Yarın Huzur-i İlahide, kimseler, Ömer'in

Şerik-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile;

Evet, hilafeti yüklenmiyeydi vaktiyle.

Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,

Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer'den onu!

Bir ihtiyar karı bi-kes kalır, Ömer mes’ul!

Yetimi, girye-i hüsran alır, Ömer mes’ul!

Bir aşiyan-ı sefalet bakılmayıp göçse:

Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!

Zemine gadr ile bir damla kan dökünce biri:

O damla bir koca girdab olur boğar Ömer'i!

Ömer duyulmada her kalbin inkisarından;

Ömer koğulmada her matemin civarından!

Ömer halife iken başka kim çıkar mes’ul?

Ömer ne yapsın, İlahi , beşer zalum ü cehul!

Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den

Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu barı sırtına sen?

 

– Sen almasan  acaba kim gelip de senden iyi,

İdare eyliyecek düştüğün bu ma'rekeyi?

Evet, adaleti "mutlak" hayal edersen eğer,

Ömer değil ya  ne olsan bırak ki hepsi heder!

Beşer, adaleti "mutlak" tahayyül eylerse,

Görür ümidini mahkum  her zaman ye'se.

Sen ey Ömer, ne meleksin, ne bir emir-i zalum

Fakat elinde ne var? Fıtraten beşer Mazlum !

Görür büruc-i semanın bütün sitareleri,

Zalam içinde, yük altında inleyen Ömer'i!

Huzur-i Hakk'a çıkarken bu unlu cebhenle,

Değil zemini, getir şahid Asümani bile!

– Uzak mı yol? Daha çok var mı?

– Ancak üç beş adım.

 

Mecali kalmamış artık zavallının Baktım:

Olanca azmini cebr eyleyip, nefes nefese;

Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin bela  ne ise!

Sokuldu haymeye, indirdi arkasından unu:

– Bırak da testiyi yerleştirin kenara şunu.

Hemen çakılları çömlekten indirip attı;

Uzandı testiye, yağ koydu, sonra un kattı.

Oturmak istedi, lakin  bela ya bak ki: Ocak,

Hemen sönüp gidecek

– Teyze, yok mu hiç yakacak?

Kadın getirdi beş on parça yaş diken Ömer'e;

Ömer de yakmak için büsbütün serildi yere.

Ocak tüter, Ömer üfler zefir-i harıyle;

Zemini lihye-i beyza-yı tarumarıyle,

Sücud tavr-ı huşu’unda, muttasıl süpürür;

İçinde ruhu yanar, cebhesinde ter köpürür!

Döner muhit-i nigahında tüde tüde duman;

Bulut geçer gibi necmin hıyat-ı nurundan!

 

Ocak tutuştu, yemek pişti;

– Var mı teyze kabın?

Getir de indirelim

– Var büyükçe bir kap, alın.

Yemek sıcaktı, fakat kim durup da bekliyecek!

Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfliyerek!

Kesildi haymede matem , uyandı ruh-i sürur;

Çocuklar oynaşıyorlar, kadın ferih ü fahur.

Ömer bu alemi gördükçe gaşy içindeydi

Dedim:

– Sabah oluyor kalkalım

-  Evet, haydi!

Yarın Emaret'e gel teyze, öğleyin beni bul;

Emir'e söyleriz, elbette hayr olur me'mul.

 

Yüzü gülmüştü teyzenin, baktık,

Biz de çıktık veda edip artık.

Hiç görünmeksizin gelip geçene,

Doğru indik Halife'nin evine.

"Şimdi nerdeyse gün doğar, kalıver."

Diye, koyvermiyordu, çünkü, Ömer.

Etti az sonra subh-i velveledar

Uyuyan şehri kamilen bidar.

Öğle geçmişti, çıktı geldi kadın.

– Galiba, teyze, uykusuz kaldın!

İşte bağlanmak üzredir nafakan,

Alacaksın her ay gelip buradan.

Şimdi affeyledin, değil mi beni?

Böyle göster fakat adaletin!.

 

MEHMET AKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER, SAFAHAT ŞİİRLERİ
"
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

ŞİİR KOLEKSİYONU, ŞİİR ANTOLOJİSİ " SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN <<<

"
EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN <<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin
ve
delete tuşuna basın...

 


 E Mail
(Zorunlu Değil):