eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar > kelimede anlam, sözcükte anlam ile ilgili konu anlatımlar

DEYİM AKTARMASI, ÖZELLİKLERİ, YAPILIŞLARI (KELİMEDE ANLAM) (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

 

Aralarında çeşitli yönlerden ilgi bulunan iki şey arasında benzerlik ilişkisi yoluyla, birinin adını diğerine veren anlamlandırmaya deyim aktarması denir.

 

Bir kavramın ya da varlığın, benzerlik ilişkisinden ötürü başka bir kavramı ya da varlığı karşılar duruma gelmesine deyim aktarması denir.

 

Aslanlarımız Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta korkusuzca savaşıyordu.” cümlesindeki “aslanlarımız” kelimesinde deyim aktarması vardır. Bu cümledeki “aslan” kelimesi nitelik yönünden benzerlik ilişkisi kurularak “asker” kelimesinin yerine kullanılmış, başka bir deyişle bir varlık benzerlik ilişkisinden ötürü başka bir varlığı karşılar durumu gelmiştir.

 

 

Deyim Aktarması şu yollarla yapılır:

 

1. Vücut parçaları ve organ adlarının doğaya aktarılmasıyla.

 

Örnek :

Baş (vücut parçası, organ adı temel anlam)

    Yokuşun başı  -  Toplu iğnenin başı  -  İki baş soğan  -  Dağ başı  -  Başa güreşmek

 

2. İnsanla ilgili özelliklerin insan dışındaki varlıklara aktarılması yoluyla.

 

Örnek :

Ağlamak (gözyaşı dökmek temel anlam)

Gökyüzündeki bulutlar, ağlıyordu bu ölüme.

 

3. Doğayla ilgili özelliklerin insana aktarılmasıyla.

 

Örnek :

Değnek (bir tür sopa temel anlam)

Kıyman a zalımlar kıyman

Kör karının bir değneği (oğul)

 

4. Doğayla ilgili özelliklerin yine doğaya aktarılması yoluyla.

 

Örnek :

Minik fare kükredi. (Aslana ait "kükreme" özelliği fareye aktarılmış.)

Deniz bütün gece kudurdu. (Köpeğe ait "kudurma" (bilgi yelpazesi.net) özelliği denize aktarılmış.)

 

5. Duyu aktarması yoluyla.

 

Örnek :

Acı (tadı ağzı yakan, tatma duyusuna ait olan)

acı soğuk      (dokunma duyusuna aktarılmış)

acı çığlık        (işitme duyusuna aktarılmış)

sıcak              (dokunma duyusuyla ilgilidir)

sıcak bakış (görme duyusuna aktarılmış)

sıcak konuşma (işitme duyusuna aktarılmış)

 

 

Karışık Örnekler:

 

Ovadaki bütün çiçekler el ele tutuşmuş, hep bir ağızdan şarkı söylüyorlardı.

 

Dalgalanır deli gönül şafakta.

 

Kalbim yırtılıyor her nefesimde.

 

Sert bir insan olduğu belliydi.

 

Acı bir çığlık duyuldu. (Tat alma duyusundan işitme duyusuna)

 

Keskin bir koku içeriye yayılmıştı. (Dokunma duyusundan koklama duyusuna)

 

Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar.

 

Nasıl unutabilirim o yumuşak konuşmayı. (Dokunma-Duymaya)

 

Sokaktan acı bir fren sesi geldi. (Tatma-Duymaya)

 

Onun keskin bakışları hepimizi korkuttu. (Dokunma-Görmeye)

 

Ağaçlar baharın gelişini kutluyordu.

 

Güneş soldu puslu bir dağın omzunda.

 

Anadolu'nun bütün kolları Ege denizine açılmıştır.

 

Gülen ayvam, ağlayan narımsın.

 

Öteki vapurlarda severlerdi kaptanlarını.

 

Yumuşak sözlerle ortalığı yatıştırdı.»işitme

 

Aşağıdan keskin bir koku geliyordu, »koklama

 

Kuşlar neşe içinde cıvıldaşıyor.

 

Deyimlerin Oluşumu

 

Deyimler, bir dilin zenginliğini ve kültürel birikimini yansıtan önemli unsurlardır. Genellikle günlük konuşmalarda ve yazılı metinlerde sıkça kullanılırlar. Deyimler, belli bir anlam taşıyan sabit ifadelerdir ve genellikle mecazî anlamlar içerirler. Oluşum süreçleri ise çeşitli faktörlere dayanır ve dilin tarihine, kültürel öğelerine, tarihî olaylara, mitolojiye, coğrafi koşullara, toplumun değerlerine ve hatta mitlere kadar uzanabilir.

Deyimlerin oluşumu, dilin sürekli olarak evrim geçirmesi ve toplumun ihtiyaçlarına uyum sağlamasıyla ilgilidir. Aşağıda, Türkçe deyimlerin oluşum süreçlerine dair bazı örnekler bulunmaktadır:

·         Mitolojik Kökenli Deyimler: Türk mitolojisindeki kahramanlar, tanrılar veya efsaneler deyimlerin oluşumunda etkili olmuştur. Örneğin, "Ata binmek" deyimi, Türk mitolojisinde önemli bir yer tutan efsanevi at "Boz At"a atıfta bulunur.

 

·         Coğrafi Kökenli Deyimler: Türkiye'nin coğrafi özellikleri ve bölgeler arasındaki farklılıklar da deyimlerin oluşumunda etkilidir. Örneğin, "Karadeniz gibi azgın" deyimi, Karadeniz'in fırtınalı ve hareketli denizine atıfta bulunarak bir kişinin öfkesini anlatır.

 

·         Tarihi Olaylara Dayalı Deyimler: Önemli tarihi olaylar veya dönemler de deyimlerin oluşumunda rol oynar. Örneğin, "Şam'da kayısı" deyimi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'ye sığınan Arap ailelerin Kayseri bölgesine getirdiği kayısıları ifade eder.

 

·         İşaretlere ve Deneyimlere Dayalı Deyimler: İnsanların günlük yaşamda karşılaştığı olaylar, deneyimler veya işaretler de deyimlerin kaynağı olabilir. Örneğin, "el yakan" deyimi, bir şeyin çok pahalı veya değerli olduğunu ifade eder.

 

·         Kültürel ve Toplumsal Değerlere Dayalı Deyimler: Toplumun değerleri, gelenekleri veya inançları deyimlerin oluşumunda etkili olabilir. Örneğin, "Söz uçar, yazı kalır." deyimi, sözlü anlaşmalara güvenilmemesi gerektiğini ifade eder.

 

Deyimler, dilin canlı ve dinamik yapısının bir parçasıdır ve zaman içinde değişebilir veya yeni deyimler oluşabilir. Bunlar, bir toplumun kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve iletişimdeki zenginliği artırarak dilin anlatım gücünü desteklerler.



 

 

TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar (1)

.

>Yazan: FIKRIYE
>Yorum:
BU SITEYE ÇOK TSKR EDERIM ÖDEVIME ÇOK YARDIMCI OLDU... .

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: