eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar > paragrafta anlam ile ilgili konu anlatımlar

BETİMLEME NEDİR BETİMLEYİCİ ANLATIM NEDİR ÖRNEKLER ÖZELLİKLERİ ÇEŞİTLERİ (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

 

Varlıkların kendilerine özgü ayırıcı niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız üzerindeki etki ve izlenimlerini görünür kılmaya, onları sözcükler aracılığıyla resimlendirmeye betimleme denir.

 

Bir anlatımın betimlemelere dayandırılması ve betimlemenin amaç olarak kullanılması ile oluşturulan anlatım biçimine betimleyici anlatım denir.

 

Betimlemede, görme, işitme, tatma, dokunma ve koklama duyularına yönelik bir anlatım vardır. Herhangi bir varlığın, nesnenin, olayın veya çevrenin, duyu organlarımız (bilgi yelpazesi.net) üzerinde bıraktığı izlenimler belirli bir plana göre okura aktarılır.

 

Yazıyla resim yapmak, okunanın akılda canlanmasını sağlamak için yapılır.

 

Betimleme, bir yerin, bir varlığın özelliklerini, bu özelliklerin duyularımızda uyandırdığı izlenimleri sözcükler aracılığıyla, gözümüzde canlanacak şekilde anlatmadır.

 

Betimlemede içinde bulunulan ortam, varlık ve durumlar donmuş olarak ele alınır. Burada varlıklar birer resim, birer fotoğraf olarak vardır.

 

Betimlemeden yararlanılarak yapılan anlatıma ‘betimleyici anlatım” adı verilir. Betimleyici anlatımda sıfatlar çok kullanılır. Bunlar, betimlemesi yapılan varlıkların niteliklerini karşılayan sözcüklerdir.

 

 

Betimleyici anlatım biçimi, amacına göre 5 çeşittir:

 

1. Açıklayıcı Betimleme:

 

Bu tür betimlemelerde amaç bilgi vermektir. Betimlenen varlık yada nesne tanıtıcı ve ayırıcı özellikleriyle nesnel bir tutumla okura aktarılır.

 

Okura bilgi vermek amacıyla genel ayrıntılar üzerinde durularak yazılan betimlemedir. Ayrıntılar yansız olarak, olduğu gibi fotoğrafsal bir gerçeklikle, kişisel duygu ve düşünceler katılmadan verilir. Asıl amaç, sanat yapmak değil, bir konu hakkında bilgi vermektir. Yazar, herkesin görebileceği nesnel gerçekle ilgilenir. Bir mimari yapı, yeryüzü şekilleri, beynin çalışma sistemi gibi konularda yapılan betimlemeler bu türdendir.

 

Penguenler, uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez. Sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince pulsu tüylerle örtülüdür. Türler birbirinden, başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Kuyruklan kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler.

 

Yazar bu parçada nesnel gerçeklerden hareketle penguenleri okurun zihninde canlandıracak şekilde anlatmış, dolayısıyla açıklayıcı betimleme yapmıştır.

 

2. Sanatsal (İzlenimsel) Betimleme:

 

Bu betimlemede temel amaç, izlenim kazandırmaktır. Anlatımda, genel ayrıntılardan, ayırıcı ayrıntılara doğru gidilir. Kısaca gözlemlenen varlık ya da nesnenin anlatıcı üzerinde bıraktığı etki yansıtılır.

 

Edebi eserlerde okuru etkilemek, okuyanda güzellik hissi uyandırmak için yapılan betimlemelere izlenimsel (sanatsal) betimleme denir. Bu betimlemede varlıkların nitelikleri, bu niteliklerin duyularımız üzerinde uyandırdığı izlenimler belirtilir.

 

İzlenimsel betimlemede, düşüncelerimize görünürlük kazandırma, anlatımı renklendirme, okuyucunun hayal gücünü kamçılama amaçlanır. İzlenimsel betimlemede özel ayrıntılar üzerinde durulur. Ayrıntılar arasından seçme yapılıp en belirleyicisi öne çıkarılır. Bilgiler duyusal, izlenimsel bir sıra içinde, kişisel yorum yapılarak verilir.

 

Tarla, baştanbaşa insan ve tınazlarla örtülüydü. Sık, yüksek boylu çavdar tarlasının biçilmiş bölümlerinde orakçı kadının sırtı; demet yaparken, parmakları arasında sallanan başaklar; çocuğunun gölgedeki beşiğine eğilen kadın ve peygamber çiçekleriyle örtülü tarlada toplanmış ekin demetleri görünüyordu. Öte yanda, ceketsiz, gömlekli köylüler, kızışmış kuru tarlada toz kaldırarak, araba üstünde ayakta durarak demetleri yerleştiriyorlardı.

 

Bu parçada yazar izlenimlerinden ve gözlemlerinden yararlanarak sanatsal (izlenimsel) betimleme yapmıştır.

 

3. Ruhsal Betimleme

 

Bir kimsenin, bir şeyin yazılı olarak betimlenmesidir. İnsanların duygularını, düşüncelerini, beğenilerini, tutkularını, alışkanlıklarını kusurlarını… tanıtan betimlemedir. Bu betimlemede kişinin iç dünyasından söz edilir. Görsellikten çok, sezginin ağır bastığı bu betimlemeler sadece insanlara özgüdür.

 

Büyükannemin odasında öfkeli, kıpkırmızı yüzünden siniri bozuk olduğu anlaşılan bir oda hizmetçisi vardı. Sinirinden olsa gerek başını, gözünü oynatıp duruyor, sıkıntısını ve öfkesini yüzünde belli ediyordu. Bir an önce işini bitirip odadan çıkmak ister gibi bir hâli vardı.

 

Bu parçada hizmetçinin ruh dünyası ortaya konarak ruhsal betimleme yapılmıştır.

 

4. Fiziksel Betimleme

 

Kişinin; boyu, ağırlığı, göz rengi, saçları, vücut yapısı, konuşma biçimiyle anlatıldığı betimlemedir. Fiziksel betimlemede kişinin belirgin, çarpıcı özellikleri kalın çizgilerle gözlemden yararlanılarak anlatılır. Burada amaç, fiziksel betimlemesi yapılan kişiyi sözcüklerle âdeta resim çizerek okurun gözünde canlandırmaktadır. Bu tür betimlemede yazar nesnel olabileceği gibi gözlemlerine duygularını da katabilir.

 

İki küçük kız dar bir sokakta buluşmuşlardı. Kızlardan biri çok küçüktü, diğeri ise azıcık ondan büyükçe. Anneleri her ikisine de yeni elbiseler giydirmişti. Küçük olan mavi bir elbise giyiyordu, öbürü ise sarı basmadan bir elbise. Her ikisinin de başında kırmızı eşarp vardı.

 

Yazar bu parçada nesnel bir tutumla gözlemlerinden yararlanarak fiziksel betimleme yapmıştır.

 

5. Simgesel Betimleme

 

Bir kavramı veya varlığı, okurun yorumu ile ulaşacağı şekilde betimlemedir.

 

AT

Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor

Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor

Son macerayı dinlememiş varsa anlatın;

Ram etmek isteyenler o mağrur, asil atın

Beyhudedir, her uzvuna bir halka bulsa da;

Boştur, köpüklü ağzına gemler vurulsa da…

Coştukça böyle sel gibi bağrında hisleri

Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri!

Son şanlı macerasını tarihe anlatın:

Zincir içinde bağlı duran kahraman atın

Faruk Nafiz Çamlıbel, “At” başlıklı şiirinde simgesel betimleme yapmıştır. Burada şair, “at” sembolü ile Türk milletini ve onun esaretten kurtuluş mücadelesini betimleyerek anlatmıştır.

 

 

Betimleyici Anlatıma Örnek Paragraflar, Cümleler:

 

Son derece sakin, sinek uçsa sesi duyulacak kadar sessiz bir odadayız.

 

Burada mavi deniz, mavi gök birbiriyle kucaklaşırdı. Bazen nazlıca, bazen de suları yok denecek kadar azalan bir derenin aktığı yol, o dantel görünüşlü tarihi köşke, bayram yerine, ıhlamur, erguvan, çitlembik, keçiboynuzu, çınar gibi daha birçok görkemli ağaca ulaşırdı. Yolu çevreleyen girdili çıktılı sokaklar, küçük iki katlı evleri bahçeleriyle birlikte koruyordu. Bostanları, arsaları, tahta perdeleri, çeşmeleriyle insana ferahlık veriyordu burası.

 

Burada müthiş karasinek vardı. Hele kebapçının bulunduğu yerde... Bir dükkanda ve etrafında bu kadar sinek olmasının bir hikmeti vardır, elbette...

 

Gözümüzün önünde uzayıp giden uçsuz bucaksız masmavi deniz ve çam ağaçlarına şarkı söyleten rüzgâr insana yaşama sevinci veriyordu.

 

Bulunduğumuz yer denizden bin beş yüz metre kadar yüksekte idi. Akcedil; ay iskelesinin önünde duran kayıklar, ağaçların arasındaki seyrek binalar iğne topuzu kadar ufaktı. Karşıda Burhaniye'nin arkasında yatan Madra dağları şekilsiz bir yığından ibaretti. Güneşin altında göz kamaştırıcı pırıltılarla yanan deniz, ta uzaklarda açıklı koyulu gölgelere bürünen Midilli Adası'na kadar uzanıyor, bunun sağ yanından geçerek, ufukta sisler içinde gökle birleşiyordu. Kazdağı'nın körfeze kadar yaklaşan eteklerini sayılamayacak kadar çok, her biri başka renk ve biçimde, irili ufaklı dağlar ve tepeler çeviriyordu. Arkamızda Sarıkız, bu dağların en yüksek tepesi, ağaçsız başını beyaz bulutlara uzatıyordu.

 

“Görülmeye değer bir yapıydı. Giriş kapısı kocaman, üzerinde bir tokmak vardı. Bina duvarları ise taştandı. Koca koca taşlar kesilerek adeta duvara monte edilmişti. Duvarın boyası moyası da yoktu. Tamamen doğal bir görünümü vardı. Eğer birine bu binaya tarif etmeye kalkışsanız o kişi ilk bakışta binayı tanırdı. Açık sarıya çalar bir rengi vardı binanın. İki kanatlı bir kapısı adeta sizi içeri çağırır. Pencereleri ise küçük küçüktü. Bir de tarihi anımsatan o heybetli bir duruşu.”

 

“Başımızın üstünde her zaman yeşil, iğne yapraklı dallardan örülü bir çatı var. Dallar öylesine sık ki, güneş ışığı aşağıya süzülemiyor bile. Ormanın içine doğru kilometrelerce uzayıp giden toprak bir yol… Çevredeki çiçeklerin insanı bayıltıcı kokusu ve kuşların tatlı nağmeleri vardı.” (Bu parçada ormanın içindeki bir yerin betimlemesi yapılmıştır. Yazar bunu yaparken kendi yorumunu da katmıştır.)

 

Yeşil, yumuşak çimenlerin üzerine oturmuş, göz­lerinden birbiri ardı sıra yuvarlanan gözyaşları arasından bana bakıyor. Oturduğu yerdeki çimen­lerin sarı, yeşil parıltısı gözlerimi kamaştırdı. Gerideki (bilgi yelpazesi.net) bahçe duvarını gözden saklayan mor ley­laklardan etrafa hafif, serin bir koku yayılıyordu.

 

Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde hükümet konağının bulunduğu mey­dana çıkıyordu. Hükümet konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşısında, hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye binası yer alıyordu. Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde, yaz - kış yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçede­ki iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların altında duruyordu...

 

Karanlık kavuştuğu için aşağıdan akan derenin uğultusu daha çok geliyordu. Kalkıp yürümeye başladık. Güneş batmış, bulunduğumuz yer, yerini birden bire artan serin rüzgârlara bırakmıştı. Kazdağının bu yamacında saatlerce sürecek akşam başlamıştı.

 

KONUYU DAHA İYİ ANLAMAK İSTERSENİZ

AŞAĞIDAKİ VİDEOMUZU İZLEYEBİLİRSİNİZ

 

 

ANLATIM BİÇİMLERİ (ÖZET ANLATIM)

 

Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir tasarıyı, bir olayı sözle ya da yazıyla ifade etmeye anlatım denir.

 

Birbirinden farklı konuları, olayları, gözlem ve izlenimleri anlatırken kullanılan yöntemlere ise anlatım biçimleri veya anlatın teknikleri denir.

 

Yazarın duygu veya düşüncelerini ya da bir olayı anlatırken kullandığı yöntemlerdir.

 

Anlatılan konunun sergileniş biçimleridir.

 

Her konunun sergilenişinde belli bir amaç gözetilir.

 

Amaca göre anlatım biçimlenir.

 

Doğru, güzel ve etkili anlatım için bu teknikler kullanılır.

 

1. ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM (ÖYKÜLEME)

 

Öyküleyici anlatımda yazar bir olay yazısı kullanmaktadır. Yani metinde bir olay vardır. Olayın da bir akış sırası vardır. Olaylar sırayla olur. Biri bitmeden diğeri gerçekleşmez.

 

Öyküleyici anlatımda gözümüzün önüne hareketlilik gelmez zorundadır. Yani okurken olaylar arka arkaya hareket etmek zorundadır.

 

Tasarlanmış veya yaşanmış bir olayın başkalarına sözle ya da yazıyla anlatıldığı anlatım biçimine öyküleme (hikâye etme) denir.

 

“Bana bu ince maşayı veriyor. Galiba yaz. Çok aydınlık, çok güneşli bir hava… Annem, konuşurken mavi tüylü bir yelpazeyi yavaş yavaş sallıyor. Ben kucağından kayıyorum. Beni kollarımdan tutarak yanına oturtuyor. Gümüş maşacığın halkasına parmağımı takıyor, annem görmeden ucunu ağzıma sokuyor, dişlerimle ısırıyorum. Konuştuğu sarı saçlı hanımın çarşafı mavi… Ben beyazlar giymiştim. Başım açık. Saçlarım çok... ”

 

“Derse geç kalmıştım. Hemen bir taksi tuttum. Taksici beni derse yetiştirmek için biraz hızlı sürdü. Önümüzde giden araç ani fren yapınca ona arkadan çarptık. Bereket, taksici hemen frene basmıştı da çarpışma hafif oldu. Tabiî ben de derse yetişemedim.” (Bu parçada kişi, okula giderken başına gelenleri anlatmış. Bu anlatımda dikkat ederseniz, bir olay zaman içinde anlatılmış. Derse geç kalıyor, taksi tutuyor, bindiği taksi başka bir araca çarpıyor. Demek ki bu parçanın anlatımında öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.

 

Uyarı: Öyküleme ile Betimleme Arasındaki Fark

Öykülemede olaylar, kişi veya kişilerin başından belli bir yerde ve belli bir zamanda geçer. Betimlemede ise zaman akış içinde değildir ve kişi veya kişilerin başından geçen herhangi bir olay söz konusu değildir. Yani betimlemede belli bir zamanda durur nitelikteki eylem veya varlıklar tanıtılır. Öykülemede ise zaman akış halindedir ve olaylar bu akış içinde verilir. Buna fotoğraf ve film örneğini verebiliriz: Fotoğrafta zaman, olay ve varlıklar donmuş durumdadır. İşte betimleme bu donmuş durumun sözcüklere dökülmüş şeklidir. Oysa filmde zaman, olay ve varlıklar hareket halindedir, işte öyküleme de belli bir zaman aralığında geçen olayları anlatan film gibidir.

 

 

2. BETİMLEYİCİ ANLATIM (BETİMLEME)

 

Varlıkların okuyucunun gözünde, zihninde canlanacak şekilde ayırt edici nitelikleriyle resim çizer gibi anlatılmasına betimleme (tasvir etme) denir. Yani betimleme yazıyla resim yapma sanatıdır.

 

Yazar bu anlatım biçiminde herhangi bir olayı, kişiyi, nesneyi veya bir olayı gördükleri kadarıyla anlatmaktadır. Bu anlatım biçiminde bolca sıfatlara yer verilir, çeşitli karşılaştırmalar yapılır. Adeta yazar gördüklerini resmeder.

 

Betimlemede amaç okuyucunun anlatılanı gözünde, zihninde canlandırmasını sağlamaktır.

 

Kişinin dış görünüşünün, fiziksel özelliklerinin (yüzü, gözü, saç rengi, kolları, bacakları, boyu vs.) yanı sıra iç dünyası ve karakter özelliklerini (sevdikleri, sevmedikleri, düşündükleri, tepkileri, duyguları, önem verdikleri vs.) anlatan yazılar da betimleme tekniğiyle anlatılmıştır.

 

Betimlemede gözlem esastır. Gözlemle elde edilen bilgiler açık, sade ve anlaşılır bir dille okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılır. Betimlemede yazar, tasvir edeceği varlığı kendi bakış açısına, kendi görüş ve değerlendiriş biçimine göre anlatır, betimlemeye kendi yorumunu katabilir.

 

Örnekler:

 

“Görülmeye değer bir yapıydı. Giriş kapısı kocaman, üzerinde bir tokmak vardı. Bina duvarları ise taştandı. Koca koca taşlar kesilerek adeta duvara monte edilmişti. Duvarın boyası moyası da yoktu. Tamamen doğal bir görünümü vardı. Eğer birine bu binaya tarif etmeye kalkışsanız o kişi ilk bakışta binayı tanırdı. Açık sarıya çalar bir rengi vardı binanın. İki kanatlı bir kapısı adeta sizi içeri çağırır. Pencereleri ise küçük küçüktü. Bir de tarihi anımsatan o heybetli bir duruşu.”

 

“Başımızın üstünde her zaman yeşil, iğne yapraklı dallardan örülü bir çatı var. Dallar öylesine sık ki, güneş ışığı aşağıya süzülemiyor bile. Ormanın içine doğru kilometrelerce uzayıp giden toprak bir yol… Çevredeki çiçeklerin insanı bayıltıcı kokusu ve kuşların tatlı nağmeleri vardı.” (Bu parçada ormanın içindeki bir yerin betimlemesi yapılmıştır. Yazar bunu yaparken kendi yorumunu da katmıştır.)

 

Uyarı: Öyküleme ile Betimleme Arasındaki Fark

Öykülemede olaylar, kişi veya kişilerin başından belli bir yerde ve belli bir zamanda geçer. Betimlemede ise zaman akış içinde değildir ve kişi veya kişilerin başından geçen herhangi bir olay söz konusu değildir. Yani betimlemede belli bir zamanda durur nitelikteki eylem veya varlıklar tanıtılır. Öykülemede ise zaman akış halindedir ve olaylar bu akış içinde verilir. Buna fotoğraf ve film örneğini verebiliriz: Fotoğrafta zaman, olay ve varlıklar donmuş durumdadır. İşte betimleme bu donmuş durumun sözcüklere dökülmüş şeklidir. Oysa filmde zaman, olay ve varlıklar hareket halindedir, işte öyküleme de belli bir zaman aralığında geçen olayları anlatan film gibidir.

 

 

3. AÇIKLAYICI ANLATIM

 

Bu anlatım biçiminde yazar okuyucuyu bilgilendirme amacı güder. “Ne, nasıldır?” sorularının cevabını verir.

 

Öğreticiliği esas alan anlatıma açıklayıcı anlatım denir.

 

Bilgi vermek amacı ile oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir. Bu tür yazılarda amaç okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğu için sade ve anlaşılır bir dil kullanılır. Açıklayıcı anlatımda yazar, duygularına yer vermez, nesnel bir anlatım hakimdir.

 

“Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya sinemaya gidiyor. Neden? Belli ki kendisini aşmak istiyor insan. Gerçek anlamda insan olmak istiyor. Ayrı bir birey olmakla yetinmiyor; bireysel (bilgi yelpazesi.net) yaşamının kopmuşluğundan kurtulmaya, bireyciliğinin bütün sınırlarıyla onu yoksun bıraktığı ama yine de onu sezip özlediği bir dostluğa, daha anlamlı bir dünyaya geçmek için çabalıyor.”

 

“Yakup Kadri Karaosmanoğlu edebiyatımızın önde gelen sanatçılarından biridir. Roman, hikâye, anı gibi değişik alanlarda eserler vermiş olan sanatçı daha çok romanları ile tanınmaktadır. Romanlarında önceleri kişisel konuları işleyen sanatçı daha sonra toplumsal konulara yönelmiştir. “Kiralık Konak”ta nesiller arası duygu ve düşünce farklılıklarını işleyen sanatçı, “Yaban” romanında Kurtuluş Savaşı yıllarında köy yaşamını, köylü – aydın çatışmasını işlemiştir.” (Örnekte görüldüğü gibi parçada “Yakup Kadri” okuyucuya tanıtılmış, sanatçının eserleri ile ilgili bilgiler verilmiştir.)

 

 

4. TARTIŞMACI ANLATIM

 

Bu anlatım biçiminde uygulanan durum : Herkesçe bilinen, kabul edilen fikirlerin değiştirilmesine yönelik çabadır. Yazar ortaya koyduğu durum ile sizin fikrinizi değiştirmeye yönelik çabalar sarf eder.

 

Yazarın kendi doğrularına okuyucuyu inandırmak, onu kendi gibi düşündürmek için kullandığı anlatım tekniğine tartışma denir.

 

Amaç kendi düşüncesini savunmak, varsa yanlış düşünceyi çürütmek olduğundan yazar, düşüncelerini sanki karşısında okuyucu varmış da onunla konuşuyormuş gibi ele alır. Kendi görüşünü ortaya koyar, karşıt görüşün dayanaksız olduğunu örnekleri ile gösterir.

 

Bu yöntemde önce eleştirilecek olan düşünce verilir. Yazar, kendi düşüncesinin doğruluğunu, eleştirdiği düşüncenin ise yanlışlığını savunur.

 

“Her dilden romanlar vardır. Peki, bu romanların içindeki duyguyu anlamak için o romanın yazıldığı dili bilmemiz mi gerekiyor? Asla. Hiç de gerek yok. O romanı dilimize çevirdiğimizi zaman çok daha insanı etkileyen, hatta büyüleyen o duyguları daha da iyi hissederiz. Çeviri romanlarını bu yüzden daha da çok seviyorum. Yazar beni alıyor, kendi memleketine, kendi dünyasına götürüyor, hayatına ortak ediyor. Bizim de aradığımız bu değil mi?” (Burada yazar, başka bir dildeki romanın kendi dilimize çevrildiği zaman daha da etkili olduğunu vurgulamaya çalışmıştır.)

 

“Bazı bilim adamları yanlış, anlaşılmaz bir Türkçe ile yazıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sürerek, hoş görülmelerini de istiyorlar. Ama bu, mazeret olamaz. Çünkü bizim onlardan istediğimiz; duygu ve düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için de sanatçı olmaya gerek yoktur. Her insan ana dilini hatasız kullanacak ölçüde bilmelidir bence.”

Görüldüğü gibi yazar yukarıdaki parçada önce, eleştirdiği düşünceyi vermektedir. Dili yanlış kullanan bazı bilim adamlarını eleştirmektedir. Bu konuda hoş görülmeyi isteyen bilim adamlarını ise haksız bulmaktadır. Yazar, her insanın ana dilini düzgün, yanlışsız kullanması gerektiğini savunmaktadır. Bunun için de bazı bilim adamlarının iddia ettiği gibi sanatçı olmak gerekmediğini doğru görüş olarak okuyucuya aktarmaya çalışmaktadır.

 

TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: