|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Konu Anlatımlı Dersler > İngilizce Dersi İle İlgili Konu Anlatımlar
SIRALAMA SAYILARI (ORDINAL NUMBERS) (İNGİLİZCE DERSİ KONU ANLATIMLAR, DERS NOTLARI)
1st- first 11th- eleventh 21st- twenty- first
2nd-second 12th- twelfth 22nd-twenty -second
3rd- third 13th- thirteenth 23rd- twenty-third
4th- fourth 14th- fourteenth 30th- thirtieth
5th- fifth 15th- fifteenth 40th- fortieth
6th- sixth 16th- sixteenth 50th- fiftieth
7th- seventh 17th- seventeenth 60th- sixtieth
8th- eighth 18th- eighteenth 70th- seventieth
9th- ninth 19th- nineteenth 80th- eightieth
10th-tenth 20th- twentieth 90th- ninetieth
100th-hundredth
Not 1: Kullanım
alanına bağlı olarak, ‘sıfır’ın birden fazla ismi vardır. İşte onlardan
bazıları:
naught/nought: Genellikle İngilizler’e ait bir kullanım
oh: Numaraları hecelerken (örneğin birine telefon numarası veya banka
hesabı verirken)
nil: Spor skorlarında (genellikle İngiliz İngilizcesi’nde)
love: teniste kullanılır
zilch, nada, null, zip: hiçbirşey, bomboş gibi anlamları vurgularken
kullanılırlar – “You know nothing – zero, zip, nada, zilch!”
nix: Hiçbirşey anlamında kullanılır (fiil olarak reddetmek anlamına
sahiptir)
Not 2: Telefon numaralarını söylerken Türkçe’de yaptığımız gibi, (565 13 36) beşyüz altmışbeş onüç otuzaltı şeklinde değil, her bir rakamı tek tek söyleriz. Yani İngilizce’de, (545 13 36) beş altı beş bir üç üç altı şeklinde söyleriz. Aynı rakam iki kez söylenecekse (22 gibi misal) two two olarak değil double two (çift iki) biçiminde söylenir.
Not 3:Yılları belirtirken, bizdeki gibi (1998) bindokuzyüzdoksansekiz şeklinde değil, ikili olarak okuruz. Yani (1998) ondokuz doksansekiz olarak. Eğer bahsi geçen yılın sonu çift sıfırla bitiyorsa, (2000) twenty double-oh (yirmi çift sıfır) denilir.
Sıralama sayılarının İngilizce karşılıklarını cümle içinde inceleyelim.
Ø Sınavda birinci olmak ona da sürpriz olmuştu.
Ø (She was also surprised to come first in the exam.)
Ø Koşu yarışında çok çaba göstermesine rağmen ne yazık ki on ikinci oldu.
Ø (Unfortunately, he came twelfth in the running race, despite his best efforts.)
Ø Banka kuyruğunda beklerken yirmi ikinci sırada olduğunu fark etti.
Ø (While waiting in line at the bank, he realized that he was in twenty-second place.)
Ø Bugün arkadaşımın on sekizinci yaşını kutlayacağız.
Ø (Today we will celebrate my friend's eighteenth birthday.)
Ø Oyun oynarken rakiplerim beni geçti ve oyunu elli beşinci olarak tamamladım.
Ø (While playing the game, my opponents beat me and I finished fifty-fifth.)
Ø İkinci olmak ona uğur getirmişti.
Ø (Coming second was good luck for him.)
Ø Çok sıkı bir çalışmanın ardından üniversite sınavında üçüncü olmuştu.
Ø (After a lot of hard work, he came third in the university exam.)
|
|