Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

BEYAZ ŞEMSİYELİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: ERCÜMENT EKREM TALU

 

Eserin Konusu: Bir evde hizmetçiyken evin beyi tarafından kirletilen bir kadının ve zorla evlendirildiği eşinin çocuğu olan başka bir genç kızın kötü yola düşmeleri ve başlarından geçen olaylar.

 

Eserin Ana Fikri: Kötü yola düşen ya da düşürülen insanların sonu hüsranla biter.

 

Beyaz Şemsiyeli

 

Hamamcı Osman’ın önceki iki eşi çocuk veremeden ölmüştür. Şimdi, üçüncü karısı olan Hamdune doğum yapar. Bir kız çocukları olur. Adını Hürmüz koyarlar. Kız kırkına gelince, mahallenin kadınları hep birlikte hamama gidip eğlenirler. Bundan birkaç gün sonra Hamdune hastalanır. Doktor getirirler, ilaç alırlar ama onu kurtaramazlar.

 

Bunun üzerine Osman Efendi eve bir bakıcı alır. Zaten, yanında bir yakınının öksüz olan Şazimend de vardır.

 

Aradan biraz zaman geçince eve bir bohçacı kadın gelir. Osman Efendi ile konuşur ve ona Rana adında bir kız bulduğunu söyler. Onunla evlenmesini ister. Adam önce kabul etmek istemez. Ama bakıcı kadında gidince kabul etmek zorunda kalır. Zaten bohçacıda kızı çok methetmiştir.

 

Aslında, Rana bir konakta hizmetçidir. Konağa küçükken getirilmiştir. Rana büyüdükçe güzelleşir. Evin dört hanımı onu çekemez olurlar. O da inadına beyefendiye yaklaşır. Bir gün Sami Molla Bey onu kirletir. Kız hamile kalır. Ama Molla Bey’den olduğu bilinmez. Bohçacıyı ayarlarlar, o kıza türlü işkenceler ederek bebeğini düşürtür. Bunun üzerine Rana, herkesten özellikle de erkeklerden nefret etmeye başlar.

 

Sonunda bir gün bir araba ayarlarlar ve bohçacı eşliğinde Osman Efendi’nin evine gelirler. Rana; Osman Efendi ile Şazimed’le tanışır. Bebeği görünce de duygulanır. Kendi bebeği aklına gelir. Sonra bohçacı kadın gider ve onlar baş başa kalırlar.

 

Rana git gide iyi bir ev hanımı olur. Ziyaretine gelen bohçacı kadın bile buna şaşırır. Osman Efendi ile de araları çok iyidir. Karı kocadan çok birer dost gibidirler. Rana göğsünden süt geldiğini fark eder ve Hürmüz’ü emzirir, ona da git gide bağlanır.

 

Günler böyle mutlu geçerken bohçacı Rana’nın güzelliğini öve öve Sami Molla’yı yeniden ateşlendirir. Molla, yanında çalışan Beberuhi’yi Seniye adındaki bir kadına yollar ve Rana’yı yeniden ağına düşürmeyi planlar.

 

Ertesi gün, Seniye Molla’nın yanına gelir. Molla, kadına Rana’yı anlatır ve onunla yeniden görüşmek istediğini söyler. Bunun üzerine Seniye, yıkanmak bahanesiyle hamama gider. Oradaki ustalardan birine Rana’yı tanıdığını söyler ve evinin yerini öğrenir, eve gider Rana ile konuşur. Lafı evirip çevirip Molla’ya getirir. Molla’nın onu hala ne çok sevdiğini söyler. Sinsi sinsi konuşarak Rana’yı yola getirmeye çalışır. Rana ona inanmaz. Seniye fazla ısrar etmez. Belki yine gelirim deyip gider. Rana’nın içinde küllenen alevler yeniden kıvılcımlanmaya başlar.

 

Bohçacı birkaç gün sonra tekrar gelir. Rana biraz yumuşamıştır. Kadın, Molla’nın sadece konuşmak istediğini söyler. Bu bir ihanet değildir der.

 

Rana kararını verir ve yarım kalan macerasına yeniden başlamayı düşünür. Sonra Seniye tekrar gelir. Onun ertesi gün kapalı çarşıya gelmesini ister. Oradan kendi evine gideceklerini söyler. Rana bu teklifi kabul eder.

 

Ertesi gün çarşıya gideceğim diye Osman Efendi’den izin alır. Çarşıda Seniye ile buluşur. Oradan bir arabaya binip Seniye’nin evine giderler.

 

Sami Molla onlardan önce gelmiştir. Onun bulunduğu odaya geçerler. Bu arada Seniye, odayı hemen terk eder. Rana ile Molla başbaşa kalırlar ve konuşmaya başlarlar. Adam ona sarılır, bir müddet sonra kız da ona sarılır ve kendini ona bırakır.

 

Bundan sonraki günlerde de Seniye’nin evinde buluşmaya başlarlar. Rana, kocasından ve alıştığı bebekten soğumaya başlar ve onlardan kopar. Kocası da bunu fark eder. Zaten mahallede de dedikodular başlamıştır.

 

Bir gün Osman Efendi rahatsızlanıp eve döner. Rana da çıkmak üzeredir. Adam kendisine limon kaynatmasını ister. Rana yapmadan evden çıkar gider. Osman Efendi, sonunda kendi evine bir kadın yollar. O kadın Rana’nın ağzından laf alır. Kendisini Seniye hanım yollamış gibi davranır. Bu arada Osman Efendi işin ciddiyetini anlar. Eve bir mektup yollar ve Rana’yı boşadığını yazar.

 

Bunu üzerine Rana hazırlanır ve akşamüzeri evden ayrılır. Oradan Seniye’nin evine gider. Başka bir odaya geçer. O arada Molla’nın evden çıktığını işitir ve kendisinden kurtulmak istediğini öğrenir. Seniye onun başka birisi olduğunu söyleyip Rana’yı teselli etmeye çalışır. Onu evdeki misafirlerle tanıştırır. Rana orada tuzağa düşürülür. Ona içki içirirler (bilgi yelpazesi.net) ve içkiliyken odadaki adamlarla birlikte olur. Olan bitene çok sinirlenir ama Seniye onu ikna eder. Bu adamın zaptiye nazırı Cafer Paşa olduğunu söyler. Hem bu sayede Molla’dan da öcünü alabilirsin der. Rana ikna olmak zorunda kalır.

 

Günler geçtikçe Cafer Paşa’yı avucuna almayı başarır. Bu sayede Molla’yı da oradan sürdürür. Zamanla Rana’nın buradaki şöhreti bütün İstanbul’a yayılır. Artık evde o ne isterse yapılır olur.

 

Bu arada eski evini de unutmaz. Bir gün kılık değiştirip eski evine gider ama Osman Efendi’nin Hardarpaşa’da bir yakınının yanına taşındığını öğrenir. Hamama birini yollar ama tam olarak adresini öğrenemez.

 

Bir gün eve iki misafir gelir. Bunlardan biri olan Talat, Rana’yı çok sevdiğini söyler. Biraz oturup konuşunca Rana’da da bir kıpırdanma olur. Bu adam aynı zamanda yaveridir. Rana’nın Talat’a içi ısınır ve ertesi gün buluşmak için sözleşirler.

 

Ertesi gün Molla’nın kapı yoldaşı Beberuhi gelir. Rana’ya kendisine acımasını, yanına almasını ister. Her dediğini yapabileceğini söyler. Beberuhi çirkin görünüşlüdür ve çirkin işlerden haberi vardır. Rana onu eve aldırır. Böylece Hürmüz’ü ve Şazimend’i buldurmayı düşünür, ayrıca zabıta nazırından kurtulmak ve Talat’ı dost edinmek için de ondan yararlanmayı planlar.

 

Rana ondan önce eski eşini bulmasını ister. Beberuhi öğrenmeye gider. Osman Efendi’nin öldüğünü, çocuğunun da bir akrabasının yanında olduğunu öğrenir. Sonra Hürmüz’ü bulur. Rana kızı yanına getirmeyi düşünür. Bulunduğu kötü ortamdan endişelenir ama sonunda kızı yanına alır.

 

O gün eve Talat gelir. Rana’yı evden kurtaracağını söyler. Rana ona bebekten bahseder. Talat onu da kabul eder. Seniye gitmemesi için Rana’yı ikna etmeye çalışır. Sonunda Talat Rana’yı evine götürür. Günler böyle gelip geçerken, Talat Trablusgarb’a sürgün edilir. Çünkü Cafer Paşa durumdan haberdar olmuştur ve onu sürgün ettirmiştir.

 

Birkaç günde hazırlanırlar ve vapurla yola çıkarlar. Orada Talat’ı okuldan bir arkadaşı karşılar. Onunla görev yapacağı yere giderler. Ertesi günde göreve başlar. Burada kaymakamın yanında bir nevi şifre memurluğu yapar.

 

Bir gün İstanbul’dan bir şifre gelir. Şifrede Rana ile evli olmadığı ve derhal geri İstanbul’a yollanması yazılıdır. Talat, evlilik işleri eksikmiş deyip Rana’yı İstanbul’yollamak için bir vapura bindirir. O arada ansızın bir silah patlaması duyulur. Ve Talat oracıkta ölür.

 

Rana İstanbul’a varır. Cafer Paşa’dan öç almak istemektedir. Tekrar Seniye’nin evine gider. Seniye hasta yatmaktadır. Çünkü Paşa ona da türlü işkenceler yapar. Rana evi düzene sokar ve Paşa’yı yeniden ağına düşürmeyi başarır.

 

Bundan sonra evine gelen böyle üst tabakanın yakınlarını kötü yola düşürmeye başlar. Bunlardan birinin aracılığı ile Paşa’nın karısıyla tanışır. Onu kötü yola düşürür. Evde bir eğlence düzenler. Eve gelip giden büyük adamları da o davete çağırır ve böylece Paşa’yı da çevresine rezil eder.

 

Memduh’la Macid isimli iki genç kayıkta artık yaşlanmış olan Rana’yı görürler. Yanında da kızı Hürmüz vardır. Hürmüz artık büyümüş ve çok güzel bir kız olmuştur. Her iki genç de kızı görünce tutulurlar. Memduh bir gün kızı görmek için Rana’nın evine gider.

 

Rana artık kızıyla ve Beberuhi ile yaşamaktadır. Kızını herkesten sakınır. Onu sadece hırsını, kinini tatmin etmek için kullanmayı planlar. Mehduh’un kızla birlikte olmasına izin vermez ama Memduh’a mektup yazar. onun kıza iyice tutulmasını sağlamaya çalışır. Rana, aynı şekilde bir mektup da Macid’e yollar. Onunda eve gelip gitmesini sağlar. Macid’e eski sevdiği kızın da bu eve geldiğini, kötü yolda olduğunu söyler.

 

Bu arada Rana kızını gezmelere çıkartır. Hürmüz’ün elinde hep dantelli beyaz bir şemsiye bulunmaktadır. Bütün İstanbul’da Hürmüz’ün güzelliği konuşulur olur. Adı da “Beyaz Şemsiyeli” diye anılır olur. Macit, onun adına bir şiir yazar ve besteletir. Besteci o şarkıyı sağda solda söyler ve şarkı herkesin diline düşer.

 

Bir gün Memduh’la Macid birbirlerine Hürmüz’ü sevdiklerini itiraf ederler. O zaman kendilerine oynanmak istenen oyunun farkına varırlar. Macit son kez Rana’nın evine gider ve Cavidan hakkında söylediklerinin doğru olup olmadığını sorar. Rana doğru olduğunu söyler ve bir yolunu bulup Macid’in evde kızı görmesini sağlar. Ama kız oraya Hürmüz’le musiki dersine çalışmaya gelmiştir ve bir şeyden haberi yoktur.

 

Sonra Macid, Mansur Paşa’ya haber verir. Paşa’nın kayınbiraderi Rana’nın bu yaptığını yanına bırakmamak için işe koyulur. Arkadaşı Sadık’tan bu işi halletmesini ister. Sadık kabadayıdır ve büyük kabadayılarla arası iyidir.

 

Sadık Rana’nın evine gider. Onun gözünü korkutur. Ama onun sert tavırları Rana’nın hoşuna gider. Artık bu işlerden elini eteğini çekmiş olmasına rağmen Sadık ile birlikte olmaya başlar. Ana Sadık bir yolunu bulur ve bir tartışma sırasında Rana’yı bıçaklayarak öldürür. Eve zabitler gelir ve Beberuhi’yi sorgulamak için karakola götürürler. Sonra ev kapatılır.

 

Hürmüz, Fitnat diye bir kadının yanına gider. O da ev işletmektedir. Fitnat Hürmüz’ün Damat Hüsamettin Paşa’yla birlikte olmasını (bilgi yelpazesi.net) sağlar. Paşa ona bir ev tutar. Paşanın karısı Atife Sultan Padişah’a giderek damadı uyarmasını ister. Saraydaki kızlar ağası onu uygun bir dille uyarır. Damat da artık Hürmüz’le ilişkisini keser.

 

Bundan sonra Hürmüz Tekrar Fitnat’ın yanına gider. Fakat hiçbir erkeğe yanaşmaz. Fitnat, sadece onun şöhretinden yararlanarak müşteri çekmeye razı olur.

 

Bir gün eve Firuzan diye bir delikanlı gelir. Hürmüz’ü merak bile etmez. Hürmüz onun bu tavırlarına sinirlenir yanına gider ama delikanlı yine ilgi göstermez. Hürmüz buna çok sinirlenir. Ama aynı zamanda Firuzan’dan hoşlanmaya başlar.

 

Firuzan, Divan-ı Hümayun’da çalışmaktadır. İyi yetişmiş, iyi eğitim almış, çevresinin çok sevdiği ve saydığı birisidir.

 

Firuzan tekrar geldiğinde Hürmüz ona aşık olduğunu söyler. Firuzan’da onu sever. Sonra Hürmüz’e bir ev tutar ve artık orada otururlar.

 

Hürmüz bir gün gezerken Şazimend’le karşılaşır. Şazimend onu tanır ve konuşurlar. Şazimend evli ve bir çocuk sahibidir. Kocası bir kaza sonucu hapse girmiştir. Sonra Şazimend de onun yanında yaşamaya başlar.

 

Derken kış gelir. O yıl kış çok sert geçmektedirve Firuzan’da birkaç gündür Hürmüz’ün yanına gelmez olmuştur. Hürmüz, Şazimend’i yollar. Şazimend eve gitmeden eczacı ve doktorla konuşur. Firuzan’ın hasta ve durumunun çok ağır olduğunu öğrenir. Geri dönerken bakkala döner. Orada konuşanlardan Firuzan’ın öldüğünü duyar. Annesinin de “Bir evlat bıraksaydı bağrımıza basardık” dediğini öğrenir.

 

Şazimend eve gelir ve Firuzan’ın öldüğünü söyler. Hürmüz adeta yıkılır ve ağlamaya başlar. Sonra eski evlerine taşınırlar. Artık kötü işlerden de elini eteğini çeker. Bu arada hamile olduğunun farkına varır.

 

Sonra Şazimend, Paşaların evine gider. Firuzan’ın annesine olanı biteni anlatır. Firuzan’da hastayken Hürmüz’ü sayıklamıştır. Kadın bir itiraz etme den paşa’ya danışmak istediğini söyler. Şazimend ise onun “Beyaz Şemsiyeli” olduğunu öğrenmelerinden korkar. Sonra tekrar gelir ve Paşaların bu çocuğu kabullenmeyeceklerini öğrenir.

 

Birkaç ay böyle geçer. Bir gün Hürmüz alevler içinde uyanır. Evleri yanmaktadır. Aynı zamanda mahalledeki başka evlerde yanmaktadır. Değerli eşyalarını kurtarmaya çalışırlar ama sandıkları çıkaran hamallar onları da çalar. Ayrıca evlerini de yanmaktan kurtaramamışlardır. Bu korku ve heyecanla Hürmüz bebeğini de düşürür. Ellerinde avuçlarında da bir şeyleri kalmaz.

 

Sonra küçük bir ev kiralayıp orada yaşamaya çalışırlar. Çamaşır yıkayıp, dikiş dikerek geçinmeye çalışırlar. İlerleyen yıllarda da Hürmüz tek başına kalır. Artık oldukça yaşlanmıştır. Tanıyanlarının yardımı ile hayatını sürdürmeye çalışır.


ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.


Yorumlar

..

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: