eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

 

Deli Dumrul Hikâyesi


Deli Dumrul, kurumuş çayın sakin sularının üstüne eşsiz bir köprü inşa ederdi. O köprüden geçenler, 33 akçe verirler; geçmeyenler ise dövülmek suretiyle 40 akçe ödemek zorunda kalırlardı. Her seferinde, bu eşi benzeri olmayan köprüye karşı çıkana: "Kim cesurca çıkar da benimle mücadele eder?" diye meydan okurdu.

Bir gün köprüsünün yanına bir bölük oba kurulur. Obanın yiğitlerinden biri ansızın hayatını kaybeder ve bu ölüm, tüm obayı yasa boğar. Deli Dumrul, bu trajik olaya tanıklık edince hemen soruşturmaya başlar ve o yiğidinin kimin elinden öldüğünü öğrenmeye karar verir. Obalılar, acı gerçeği açıklarlar: "Allah'ın takdiri bu, Azrail canını almıştır." Derler. Deli Dumrul, bu açıklamayı kabul etmez ve Azrail'le mücadeleye girişip o yiğidinin canını geri kazanmaya karar verir. Ancak bu, Allah'ın hoşuna gitmez ve derhal Azrail'e emir verir: "Ey Azrail, git ve onun canını al." der.

Azrail, görevi yerine getirmek üzere Deli Dumrul'un yanına gider. Ancak Deli Dumrul, Azrail'i karşısında görünce bacakları titrer. Azrail, sakin bir şekilde sorar: "Ben senin canını almaya geldim. Teslim eder misin? Yoksa benimle savaşmaya cesaret eder misin?" Deli Dumrul, yaşadığı korku ile kılıcını çeker ve Azrail'e zarar vermek suretiyle hamlede bulunur. Fakat Azrail, hızlı bir şekilde bir güvercin olup pencereden uçar ve oradan uzaklaşır. Deli Dumrul, gülerek: "Korkak kaçtı." der.

Hemen atına atlar ve Azrail'i kovalamaya başlar. Birkaç güvercin vurur ancak eve dönerken Azrail, atının gözünde belirir. At, korkuyla deli Dumrul'u yere atar ve Azrail hızla onun göğsüne konar. Deli Dumrul, Azrail'e canını almaması için yalvarır. Azrail, ona şöyle der: "Ey deli adam, bana yalvarma, Allah'a yalvar. Ben sadece emre tâbiyim." Deli Dumrul, canını alacak olanın Allah olduğunu anlar ve Azrail'e döner: "Sen çekil, ben Allah ile konuşayım." der. Ardından Allah'a yalvarır: "Eğer canımı alacaksan lütfen Azrail'i araya koyma." der. Allah da şöyle der: "Eğer deli Dumrul birliğimi tanıdıysa o zaman Azrail, onun canını bıraksın ve başka bir can arayışına geçsin."

Deli Dumrul, hemen başka bir can aramaya gider. İlk olarak babasının yanına gider ve ondan canını ister. Ancak babası reddeder: "Git anandan iste." der. Deli Dumrul ardından annesine gider ancak o da canını vermek istemez. Son çare olarak karısına gider. Karısı, gönüllü bir şekilde canını vermek istediğini söyler.

Azrail, karısının canını almaya gelir. Ancak Deli Dumrul, karısının canına kıyamaz ve Allah'a yalvarır: "Eğer alacaksanız, lütfen bizim canlarımızı birlikte alın." der. Bu söz, Allah'ın hoşuna gider ve Azrail'e emir verir: "Deli Dumrul'un babasının ve annesinin canını al ancak Deli Dumrul ve karısına 140 yıl daha ömür bahşediyorum." der.

Deli Dumrul, bu adaletli karara minnettar bir şekilde razı olur ve Azrail ile savaşmak yerine, ömürlerini dolu dolu yaşamaya karar verir. Böylece Deli Dumrul ve karısı, uzun ve mutlu bir yaşamın tadını çıkarırlar, her anlarının kıymetini bilirler. Böylece bu eşsiz hikâye, insanın cesareti, sevgisi ve adalet arayışının zaferini ispatlamış olur.

Dede Korkut Hikâyeleri

Dede Korkut Hikâyeleri; Türk milletinin köklü tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtan büyülü bir hazine olarak kabul edilmektedir. Bu eşsiz eserler, 13. yüzyılda Kuzeydoğu Anadolu'ya yerleşen Müslüman Oğuz Türklerinin toplumsal, siyasî, kültürel, ekonomik, askerî ve dinî yaşantılarını destansı bir şekilde anlatır. Genellikle sözlü gelenekte yaşayan bu hikâyeler, 15. yüzyılda Akkoyunlular Dönemi'nde yazıya geçirildi ve günümüze iki nüsha olarak ulaştı: biri Dresden Kral Kitaplığı'nda, diğeri ise Vatikan Kitaplığı'nda bulunmaktadır.

Dede Korkut Hikâyeleri sadece eğlencelik masallar değil, aynı zamanda derin anlamlar ve semboller taşıyan metinlerdir. Bu hikâyeler, Türklük ve Müslümanlık değerlerini, felsefî kavramları, dinî inançları, millî gelenekleri sembolik öykülerle aktarır. Dede Korkut hikâyelerini okurken sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda derin bir düşünce kaynağı olarak görmek önemlidir.

"Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Boyu" adlı hikâye, İslam imanının temel kavramlarını ve değerlerini yansıtan özel bir örnektir. Bu hikâye; Allah'ın varlığı, yaratıcı gücü, insanın imtihanı gibi önemli dini konuları sembolik bir şekilde işler. Aynı zamanda insanın içsel mücadelesi, isyanı ve sonunda itaati gibi evrensel temaları da ele alır.

Kurgusal yapısı itibarıyla, bu hikâye gerçeklikle fantastik dünyanın iç içe geçtiği bir masal gibidir. Olaylar, kişiler ve mekânlar gerçek hayattan alınmış gibi değil, tamamen hayal ürünüdür. Ancak bu fantastik dünya, okuyucuya derin düşünce fırsatları sunar. İslam imanını anlamak ve içselleştirmek için tasarlanmış bu hikâye, okuyucuları düşünmeye ve ders çıkarmaya teşvik eder.

Dede Korkut Hikâyeleri, Türk edebiyatının en değerli eserlerinden biri olarak kabul edilmeli ve bu metinlerin sahip olduğu derinlik ve sembolizm, dikkatle incelenmelidir. Bu hikâyeler sadece Türk milletinin tarihini değil, aynı zamanda insanın evrensel sorularına cevap arayışını da yansıtır ve bu yönüyle edebiyatın zenginliğini ve evrensel değerini gösterir.

Hikâyede Bulunan Motiflerin Açıklaması

Bu öykü, insanın kendi benliğini ilâhî bir varlık gibi görmeye eğilimini ele alırken insanın kendi içindeki egosunu ve hırslarını sorguluyor. Aynı zamanda bu hikâye; insanın Allah'a, meleklere ve kaderine karşı isyan etme eğilimini ve hayatın bir deneme süreci olduğunu vurguluyor. Dünya nimetlerine karşı abartılı bir bağlılık ve tapınma da bu metinde ele alınan konulardan biridir. Ayrıca insanın kendi içindeki nefsine aşırı ve hatta mutlak bir güven duyma eğilimini sembolik bir metin aracılığıyla tartışıyor.

Tasavvufun özgü karakteristiği olan nefis terbiyesi süreci, bu hikâyede imtihan basamakları, mücadeleler ve zaman içindeki aşamalarıyla detaylı bir şekilde işlenir. İnsanın kendi içsel zorluklarını aşma çabası, bu metinde hayatın temel bir parçası olarak sunulur. Bu hikâye, insanın içsel yolculuğunu ve manevi büyümesini anlatarak tasavvuf öğretilerini sembolik bir anlatıyla anlatıyor. Hikâyeyi daha detaylı incelemek isteyenler hikayeler bölümünden ziyaret edebilirler.

 

HİKAYELERDEN SEÇMELER, ÖYKÜLER, KISA HİKAYELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: