eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

 

Yürek Yakan Türkü: Ceylan Gözlüm Hikâyesi

Sevgili âşığımız Mustafa Aydın'ın öyküsü, doğduğu topraklarda başlar. Kars'ın sert iklimine ve verimli topraklarına ev sahipliği yapmış olan bu güzel coğrafyada, babası ziraat ve hayvancılıkla meşgulken genç Mustafa da çocukluk yıllarında babasına yardımcı olur. İlkokulu köyünde tamamlar, ardından Sarıkamış ve Erzurum'da ortaokul eğitimine devam eder.

Mustafa'nın âşıklık serüveni ise İzmir'e uzanır. İzmir'in sıcak topraklarında, amcaoğluyla birlikte yeni bir hayata adım atmıştır. Garsonluk yaparak kazandığı parayla saz alır ve tek başına saz çalmayı öğrenmeye başlar. Askerlik görevini tamamladıktan sonra bir süre Erzurum'da yaşar. Ancak adliyede çalışmanın âşıklık ruhuna uygun olmadığını hissedince bu görevi bırakır.

Mustafa Aydın'ın bu zorlu hayat yolculuğu, onun Türk halk müziğiyle buluştuğu ve yüreğini türkülere döktüğü noktada doruğa ulaşır. İşte bu noktada "Ceylan Gözlüm" gibi unutulmaz bir türkünün doğuşu başlar. O, sazıyla, sözüyle ve içten gelen duygularıyla bizlere bu eşsiz şarkıyı armağan eder. Her ne kadar elimizde tam anlamıyla belirgin bilgiler olmasa da Mustafa Aydın'ın hayat hikâyesi, onun müziğe olan aşkının ve âşıklık geleneğine katkılarının bir yansımasıdır. İşte bu yüzden "Ceylan Gözlüm" türküsünün hikâyesi, sadece şarkının güzelliğiyle değil; aynı zamanda âşığın kendi yaşam deneyimi ve duygusal yolculuğuyla da bütünleşir.

Eşi ile tanışma hikâyesi esrarengiz bir gizemle örtülüydü. Melek öğretmen, Ceylan gözleri ve büyüleyici bir çekiciliğiyle Âşık Mustafa'nın kalbini tam anlamıyla esir aldı. Onların büyük aşkı, 1998 yaz tatilinde Ankara'dan Kars'a romantik bir yolculukla başlamıştı. Ancak bu yolculukları, unutulmaz bir anıya dönüşen bir düğüne uğramak için Erzurum'a uğradıkları an yaşadıkları trajediyle kesildi.

Erzurum'daki düğün evi, onları sıcak bir misafirperverlikle karşıladı ve bu gece unutulmaz bir rüyanın habercisi oldu. Mustafa, sabahın erken saatlerinde gördüğü rüyayı anlatmaya başladı. Rüyasında, arabalarının tekerleklerinin yok olduğunu ve havada süzüldüğünü gördüğünü anlattı. Bu ürkütücü öngörü, yola çıktıklarında gerçekleşti ve korkunç bir trafik kazasına karıştılar.

Eşini kaybetmenin acısı, arabadan fırlayarak 50-60 metre yükseklikten Murat Nehri'nin yanındaki dikenlerin içine düşerken kalbine saplandı. Kafası kayalıklara çarparken oracıkta yaşamını yitirdi. 11 aylık kızı arka tekerleğin arkasında sıkışırken 4 yaşındaki oğlu ön kapıda mahsur kaldı.

Âşık Mustafa, bu trajik olayın ardından "Şehitler yurduna kurdum mezarını babamın gelini Melek öğretmen" diyerek yürek burkan mısralarla ifadesini buldu. Bir sohbetinde ise şunları söyledi: "Bu eser yüreğimin kanadığı yer." Bu acı dolu anıları dile getiren Âşık Mustafa, bu mısraları yeniden yazmaya başladı:

 

Bakışların yüreğimde
Açtı yara ceylan gözlüm.
Muradını alamadın,
Kaşı kara ceylan gözlüm.

Seni gördüm boynu bükük.
Genç yaşında ömrü sökük,
Gözü yaşlı perçem dökük,
Zülfün tara ceylan gözlüm.

Dağ başında soğuk vardı.
Geçit vermez duman kardı.
Gurbet eli avcı sardı.
Düşme tora ceylan gözlüm.

Kaşlarının karasından,
Kan süzülür yarasından,
Dikenlerin arasından,
Çık kenara ceylan gözlüm.

Sevdim seçtim kul içinde.
Yorgun düştüm yol içinde.
Susuz kaldık göl içinde.
Gel pınara ceylan gözlüm.

Yaralı candan bezersin.
Ovada kırda gezersin.
Mustafa'yla hür gezersin.
Çık dağlara ceylan gözlüm.
Eşini ara ceylan gözlüm.

                                              MUSTAFA AYDIN

 

Mustafa Aydın’ın Şiir Geleneği

Mustafa Aydın'ın âşıklık geleneğinin önemli bir figürü olan Âşık Mevlüt İhsanî ile karşılaşması, onun yaşamında bir dönüm noktasıydı, adeta bir kader buluşmasıydı (Demet 2007: 60). 1978-1979 yıllarında İhsanî, Aydın'a sazın ve sözün inceliklerini öğretti. Aydın'ın doğal yeteneği, bu karşılaşma sonrasında derin bir bilgiyle donatıldı. Mevlüt İhsanî, Aydın'a "Aydınoğlu" mahlasını verdi ancak Aydın bu mahlası kullanmaktan kaçındı.

Şiirlerinde mahlas olarak Aydın, Mustafa veya Mustafa Aydın'ı tercih etti. Mustafa Aydın, birçok âşığı yetiştirdi. Nihat Koçak, Paşa Susanoğlu, Beyzade Arslan, Âşık Saim, Adem Aydıner, İsmail Şengül ve Ömer Esenyayla, onun yetiştirdiği birkaç isimden sadece birkaçıydı. Aydın'ın repertuvarı geniş olmasına rağmen ustalıkla yazdığı şiirleri de icra meclislerinde seslendirdi.

Mustafa Aydın, halk edebiyatının her türlü biçim ve türünde şiirler yazdı ancak daha çok koşma tarzında eserler verdi. Şiirlerini 7'li, 8'li, 11'li, 13'lü, 14'lü ve 15'li hece ölçüsüyle kaleme aldı. Şiirlerinin konusu; Allah sevgisi, vatan ve bayrak sevgisi, aile sevgisi, yaşlılara saygı, özlem, gurbet, evlada öğütler, 17 Ağustos depremi, Bosna'daki zulüm, 15 Temmuz darbe girişimi gibi birçok önemli olayı içeriyordu.

Aydın, şiirlerinde farklı anlatım türlerine sıkça başvurdu. Şiirlerinde en çok hikâye anlatımı, betimleme, doğrudan ifade ve soru sorma gibi yöntemleri kullandı (Demet 2007: 410). Sanatını âşık şenliklerinde, festivallerde, gecelerde, televizyon ve radyo programlarında sergiledi.


Mustafa Aydın, aktif olarak yarışmalara katılan ve birçok ödül kazanan bir sanatçıdır. Kendisinin ödül dolu bir kariyere sahip olduğu hem Türkiye'de hem de yurt dışında düzenlenen yarışmalarda gösterdiği başarılarla kanıtlanmıştır. Ayrıca yurt dışında yaşayan vatandaşlara bu zengin kültürel geleneği tanıtarak ve yaşatarak önemli bir rol üstlenmiştir. Genç nesiller arasında âşık şiirini tanıtmak ve sevdirmek amacıyla üniversitelerde derslere ve söyleşilere katılmaktadır.

2015 yılında Kazakistan'ın Astana şehrinde TÜRKSOY tarafından düzenlenen "Türk Halkları Geleneksel Müziği Festivali"nde Türkiye'yi temsil etmiştir.

Sanat hayatında Mustafa Aydın; 10 kaset, 10 CD ve VCD gibi birçok eser üretmiş ve bunları tanıtmak için 10 klip çekmiştir. Ancak Aydın için şiir sadece bir meslek değil, hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Kendisi bu konuyu şu sözlerle açıklamaktadır: "Ben yüreğimi ortaya koydum, sanatımı yaşayarak icra ettim." (Mergen 2008:470). 2007 yılında Gazi Üniversitesi'nde Demet Altan tarafından Mustafa Aydın ve sanatı hakkında hazırlanan yüksek lisans tezi, Aydın'ın 242 şiirine odaklanmış ve onun sanatsal mirasını derinlemesine incelemiştir.


HİKAYELERDEN SEÇMELER, ÖYKÜLER, KISA HİKAYELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: