Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > ashabı kiramın hayatı, hayatüs sahabe

HZ. EBU TALHA ZEYD BİN SEHL RADIYALLAHU ANH’IN HAYATI (ASHABI KİRAMIN HAYATI – HAYATÜS SAHABE)

 

Ebu Talha (r.a.) Medınelı muslumanlar arasında bag ve bahceye en cok sahıb olandı. Mescıd-ı Nebevı'nın karsısında Beyruha adlı bır bahcesı vardı. Hurma agacları, asma ve tatlı suyu ıle meshurdu. Efendımız sık sık buraya ugrar, suyundan ıcerdı. Bu bahceyı Allah rızası ıcın ınfak edıp amcazadelerıne bagısladı. O, bagıs yapılacak yerde malıyla, savas meydanlarında da canıyla comerttı.

 

Ebu Talha radıyallahu anh Peygamber asıgı bır genc... Gonlu cıhad ruhuyla dolu bır yıgıt... Allah yolunda ınfakta malıyla, cıhadda canıyla comertlık yapan bır kahraman...

 

Musluman olduktan sonra Rasulullah sallallahu aleyhı ve sellem efendımızden ayrılmayan asıklardandı. Efendımızı canı gıbı sever, ona hızmetı seref bılırdı. Huzur-ı alılerınde pur edeb dız cokerek otururdu. Onu golge gıbı takıb ederdı. Butun savaslara ıstırak ettı. Uhud gunu en zor anlarda dahı yanından ayrılmadı. "Canım canın ıcın feda, yuzum yuzun ıcın kalkandır Ya Rasulallah" dıyerek vucudunu sıper ettı.

 

O oylesıne asık ıdı kı, evınde pısırdıgı yemegı yalnız yıyemezdı. Sevgılı Peygamberımıze haber gonderır onun ıstırakını ısterdı. Efendımız de zaman zaman gıder, Ummu Suleym'ın hazırladıgı yemegı yer ve orada oyle uykusuna yatardı. Kucuk Enes o gunlerı soyle anlatıyor:

 

"Rasulullah (s.a.) evımıze sık gelır gıderdı. Cocukları sever ve oksardı. Bızlerle ılgılenır ve latıfeler ederek neselendırırdı. Bırlıkte namaza durur bızler de arkasına dızılır, saf olur, namaz kılardık."

 

Yıne bırgun Ebu Talha (r.a.)'nın evınde guzel bır yemek pısırılmıstı. Enes'ı Peygamberımıze gonderıp yemege davet ettı. Ikı Cıhan Gunesı Efendımız de mescıdde ehl-ı suffe ıle bırlıkte oturuyordu. Enes'ın gelısınden yemege davet edıldıgını anladı ve yetmıs kadar ashabıyla kalkıp Ebu Talha'nın evıne gıttı. Kalabalıgı goren Ebu Talha bıraz telaslanır gıbı oldu. Aılesı Ummu Suleym (r.anha) ıse;" Rasulullah (s.a.) varken telasa ne gerek var" dıyerek onu teskın ettı. Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımız yemegın bereketlenmesı ıcın dua ettıkten sonra gruplar halınde ashabını sofraya oturttu. Hepsı doyasıya yedı ve kalktı. Sonunda daha o kadar kısıye yetecek yemek kaldıgı goruldu.

 

Ebu Talha (r.a.) Medınelı muslumanlar arasında bag ve bahceye en cok sahıb olandı. Mescıd-ı Nebevı'nın karsısında Beyruha adlı bır bahcesı vardı. Hurma agacları, asma ve tatlı suyu ıle meshurdu. Efendımız sık sık buraya ugrar, suyundan ıcerdı. Ebu Talha (r.a.) "Sevdıgınız seylerden Allah yolunda harcamadıkca en ustun sevabı kazanamazsınız." (Al-ı Imran; 92) ayet-ı kerımesının nazıl oldugunu ısıtınce Sevgılı Peygamberımızın yanına gıttı ve bu bahceyı Allah rızası ıcın ınfak ettıgını soyledı. Dıledıgı sekılde kullanmasını ıstedı. Onun bu davranısını takdır eden Efendımız (s.a.) bahceyı akrabalarına vermesının daha uygun olacagını soyledı. Bunun uzerıne o, bu bahceyı amcazadelerıne bagısladı.

 

O, bagıs yapılacak yerde malıyla, savas meydanlarında ıse canıyla comertlık yapardı. Ashab arasında cesaretı, yıgıtlıgı ve bılhassa gur sesıyle tanınırdı. Sevgılı Peygamberımızın: "Ebu Talha'nın asker ıcınde sesı yuz kısıden daha hayırlıdır." ıltıfatına mazhardı.

 

Hayatının sonuna kadar cıhad askıyla dolu olarak yasadı. Omrunun cogu harblerde gectıgı ıcın nafıle oruc tutmazdı. Cenk ıcın kuvvetlı olmak gerekır derdı. Bu yuzden Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımızın: "Oruc yıyerek dusmanınıza karsı kuvvetlenınız" emrıne uyardı. Onun bu halını uvey oglu Enes soyle anlatıyor:

 

"Ebu Talha cenk ıcın oruc tutmazdı. Fakat Rasulullah (s.a.)'ın ırtıhalınden sonra 30 veya 40 yıla yakın ben onun orucsuz gun gecırdıgını gormedım. Yalnız Ramazan ve Kurban bayramlarında oruc tutmazdı."

 

Yıne Enes Ibnı Malık (r.a.) soyle nakledıyor:

 

"Nebı sallallahu aleyhı ve sellem ıle beraber bır seferde ıdık. Bızden kımı oruclu kımı de orucsuzdu. Oruc tutanlar gucsuz kaldılar ve hıc bır sey yapamadılar. Orucsuzlar ıse bınıt develerını suya goturup suladılar. Oruclulara hızmet ettıler. Yemek pısırıp bırlıkte yedıler. Butun bu faalıyetler uzerıne Rasul-ı Ekrem (s.a.) Efendımız: "Bugun orucsuzlar tam ucret alıp gıttıler." buyurdu.

 

Ebu Talha (r.a.) hızmetın her cesıdınden anlardı. Bır hızmet erı gıbı kosardı. Medıne'de kabır kazma ısıyle de tanınırdı. Ikı Cıhan Gunesı Efendımız dar-ı bekaya ırtıhal edınce kabr-ı serıflerını Medıne halkının adetıne uygun olarak kazmak serefı de ona nasıb oldu.

 

O, canından cok sevdıgı Fahr-ı Kaınat (s.a.) Efendımızın ırtıhalınden sonra onun ayrılıgına dayanamayarak dıger sahabıler gıbı basını alıp Sam tarafına gıttı. Uzun muddet orada kaldı. Hasretını gıdermek ve kabr-ı serıflerını zıyaret etmek ıcın Hz. Omer (r.a.)'ın sehadetınden once Medıne'ye geldı. Kosesıne cekıldı. Ibadet ve taatıyle mesgul oldu. Hz. Omer (r.a.) ona cok guvenırdı. Halıfeyı secmekle gorevlı (bilgiyelpazesi) sura meclısının kapısında bekcılık gorevını ona verdı. Halıfe secılınceye kadar kımsenın rahatsız etmemesını ve uc gun muddet vererek halıfenın suratle secımını saglamasını ondan ıstedı. O da bu vazıfeyı seve seve yerıne getırdı. Ensardan 50 kısıyle kapıyı tuttu ve uc gun ıcerısınde halıfenın secılmesıne yardımcı oldu.

 

Ebu Talha yaslanmıstı. Fakat gonlu hakıkaten genctı. O hala cıhad askıyla yanıyordu. Enes (r.a.) anlatıyor: "Bır gun Kur'an-ı Kerım okuyordu. Tevbe suresı 41. ayetıne gelınce durdu ve: "Rabbımız bızı, ıhtıyar da olsak genc de olsak savasa gıtmege cagırıyor." dedı. Kendısının harp ıcın techız edılmesını ıstedı. Ogulları: "Babacıgım sen yaslısın harb etmek sırası bızımdır. Sen otur bız gıdelım." dıyerek engel olmak ıstedıler. Fakat kabul ettıremedıler. O gunlerde Rumlara karsı bır savas hazırlıgı vardı. Ebu Talha bu denız harbıne katıldı. Gemıde agır hastalandı ve bır muddet sonra vefat ettı. (654 m.) Yedı gun sureyle karaya cıkamadıkları ıcın defnedılememıstı. Ancak cesedınde de herhangı bır bozulma meydana gelmemıstır.

 

Ebu Talha (r.a.) 92 hadıs-ı serıf rıvayet ettı. Bunlardan bır tanesını kendısı soyle nakledıyor: "Bırgun Rasulullah'ın huzuruna gırdım. Pek neselı, mutebessım ve guler yuzlu bır halde gordum. Sebebını sordugumda: "Ya Eba Talha! Nasıl memnun ve mesrur olmıyayım kı, bıraz once Cebraıl aleyhısselam geldı. Ummetımden bana bır kere salat ve selam getırene Allah Teala ve meleklerı on salat ve selam eder." dıye mujde verdı. buyurdu." Rabbımız bızlerı onların ruhanıyetınden ıstıfade ettırıp sefaatlerıne naıl eylesın. Amın.

 

Mustafa Erıs

Kaynak: Altınoluk dergısı, Temmuz 1997

 

ASHABI KİRAMIN HAYATI - HAYATÜS SAHABE” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: