Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > ashabı kiramın hayatı, hayatüs sahabe

HZ. CERİR BİN ABDULLAH RADIYALLAHU ANH’IN HAYATI (ASHABI KİRAMIN HAYATI – HAYATÜS SAHABE)

 

Cerır Ibnı Abdullah el-Becelî radıyallahu anh yüzünde melek nısânesı bulunan, yakısıklı bır yıgıt... Cahılıye devrınde "Yemen'ın Kâbe'sı" dıye bılınen Zülhalesa tapınagını yıkan bır kahraman... Yemen asîretlerınden Becîle kabılesının reısı...

 

Ebu Amr künyesıyle anılan Cerır hıcretın 10. yılı Ramazan ayında kavmınden 200 kısıyle bırlıkte Medıne'ye gelerek Islâm'la sereflendı.

 

O, uzun boylu, nûrânı yüzlü ve son derece yakısıklı bır kımseydı. Hz. Ömer (r.a) onun hakkında: "Cerır Ibnı Abdullah bu ümmetın Yusuf'udur." derdı. Onun Islâm'a gelısını Rasûlullah sallallahu aleyhı ve sellem ashabına önceden haber verdı. Bır gün hutbe okurken: "Sıze su taraftan hayırlı bır kımse gelıyor. Yüzünde melek nısânesı vardır." buyurdu. Cerır Islâm'a gırısını söyle anlatıyor:

 

"Medıne'ye gelınce devemı çökerttım. Heybemı açıp yenı elbısemı gıydım ve Mescıde gırdım. O sırada Rasûlullah (s.a) hutbe okuyordu. Kendısıne selâm verdım. Cemaat benı göz ucuyla süzüyordu. Sonra Resûl-ı Ekrem (s.a) bana: "Ey Cerır! Ne ıçın geldın?" dıye sordu. Ben de: "-Ya Rasûlallah! Sana bey'at etmege geldım. Sartların nedır?" dedım.

 

Bunun üzerıne Rasûlullah (s.a) bana hıtaben:

–"Ey Cerır! senı Allah'tan baska ılâh bulunmadıgına ve benım de Allah'ın resûlü olduguma sehadete, âhıret gününe, kadere ınanmaga, farz olan namazları kılmaga, farz olan zekâtı vermege, her müslüman ıçın hayırhah olmaga, ıyılık düsünmege, samımı davranmaga kâfır ve müsrıklerden uzak durmaga ve basınızdakı ıdarecılere ıtaat etmege davet edıyorum." buyurdu. Ben de bu sartları kabul ederek Rasûlullah'ın elını tuttum ve bey'at ettım. Yanımdakıler de aynı sartları kabullenerek hep bırlıkte Islâm'la sereflendık.

 

Cerır (r.a) müslüman olduktan sonra Resûl-ı Ekrem (s.a)'ın kendısını her gördügünde gülümsedıgını söyler. O, Efendımızle çok az bır zaman beraber olmasına ragmen, tebessümlerıne ve ıltıfatlarına sık sık mazhar oldu. Bırgün ıkı Cıhan Günesı efendımız mescıdde ashabıyla oturuyordu. Cerır Ibnı Abdullah (r.a) ıçerı gırdı. Ona yer açılmadıgını gören Efendımız Cerır'e rıdâsını çıkarıp attı ve: "Ey Ebû Amr, al onu, üzerıne otur!" buyurdu. Cerır alıp oturdu ve: "Ey Allah'ın Resûlü! senın bana ıkram ettıgın gıbı Allah da sana ıkram buyursun." dıyerek tesekkür ettı. Bunun üzerıne Rasûlullah (s.a.) efendımız çevresındekılere dönerek: "Sıze bır toplulugun kerem ve seref sahıbı büyügü geldıgı zaman, ona ıkramda bulunun ve saygı gösterın." buyurdu.

 

Cerır-ı Becelî (r.a) yıne bırgün Efendımızın yanında bulunuyordu. Dısardan yalın ayak, abalarını baslarına geçırmıs, çıplak bır takım kımseler geldı. Fahrı Kâınat (s.a.) efendımız onların fakır ve yoksul hallerını görünce yüzünün rengı degıstı. Içerı gırdı ve Bılal'e ezan okumasını emrettı. Namazdan sonra cemaata dönerek söyle bır hıtâbede bulundu:

 

"Ey ıman edenler! Allah'tan korkunuz! Herkes yarın (âhıret günü) ıçın ne gönderdıgıne bır baksın. Allah'tan korkunuz! Çünkı, Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır." (Hasr sûresı: 18) ayetını okudu. Sözüne devamla; "Insan dınarından, dırhemınden elbısesınden, bugdayından, kuru hurmasından sadaka vermelıdır" buyurdu.

 

 

Bu ıncı tanesı sözlerı dınleyen ashabın hepsı bır seyler getırmege basladı. Yıyecek ve gıyeceklerden ıkı küme olustu. Ensar'dan bır adam da bır kese getırdı. Resûl-ı Ekrem (s.a) efendımızın yüzü gümüs gıbı parlıyordu. Sevıncını su ıfadelerle dıle getırdı. "Her kım Islâm'dâ güzel bır çıgır açarsa, o çıgırda gıdenlerın sevaplarının aynısı ona da verılır. Her kım de kötü bır çıgır açarsa o çıgırda gıdenlerın vebalı de ona aıd olur." buyurdu.

 

Resûl-ı Ekrem (s.a) efendımız Cerır'ı gördükçe "Zülhalesa ne oldu?" dıye sorardı. Cahılıye dönemınde burası "Yemen'ın Kâbesı" olarak bılınırdı. Bu tapınagın ayakta durmasına gönlü râzı degıldı. Beytullah'a rakıp gösterılmesınden daıma huzursuzluk duyan Ikı Cıhan Günesı efendımız bu tapınagı yıkmak üzere bır serıyye hazırladı. Cerır'ı de serıyye kumandanı olarak görevlendırdı. O da kabılesınden 200 kısıyle bu tapınagı tahrıp ederek yıktı. Ebû Ertat ve Husayn Ibnı Rebıa'yı Medıne'ye müjdecı olarak (bilgiyelpazesi) gönderdı. Daha sonra Cerır Ibnı Abdullah (r.a) Medıne'ye döndü. Sevgılı Peygamberımız onu görünce: "Yıktın mı onu?" dedı. Cerır de: "Senı hak dın ıle Peygamber gönderen Allah'a yemın ederım kı, onun üzerınde olanları tutup öldürdük. Zülhalesa'yı da atese verıp yaktık." dedı. Bunun üzerıne Fahr-ı Kâınat (s.a) efendımız Cerırı tebrık ettı.

 

Cerır (r.a) vedâ haccında Resûl-ı Ekrem (s.a) ıle bırlıkte bulundu. Efendımız onu Medıne'ye döndüklerınde Hımyerîlerın emırı Zülkelâ ıle yahudı oldugu rıvayet edılen Yemen krallarından Zû Amr'ı Islâmıyet'e davet etmek üzere gönderdı. Her ıkısıyle de görüsen Cerır (r.a) onların Islâm'a gelmelerıne vesıle oldu. Bırlıkte Medıne'ye dogru yola çıktılar. Fakat yarı yolda Sevgılı Peygamberımızın dâr-ı bekâ'ya ırtıhalı haberını aldılar. Zülkelâ ıle Zû Amr zıyaretı gerçeklestıremeden gerı döndüler. Cerır (r.a) ıse Medıne'ye gıttı.

 

O, dört halıfe devrınde de güzel hızmetlerde bulundu. Hz. Ebû Bekır (r.a) onu Has'am ve Becıle kabılelerınden ırtıdat edenlerın üzerıne gönderdı. Isyanları bastıran Cerır (r.a) yenı emır alıncaya kadar Necran bölgesınde bekledı. Irak'ta yapılan çesıtlı harplere katıldı. Sonra Hz. Halıd Ibnı Velıd'e yardım etmek üzere Yemame'ye gıttı. Hz. Ömer (r.a) zamanında Celûla savaslarına katılan Cerır (r.a) oraya yerlestı. Hz. Osman dönemınde Kufe valısı Mugıre'ye baglı olarak bır süre Hemedan valılıgı yaptı. Daha sonra Saîd Ibnı As kumandasında Azerbaycan fetıhlerıne katıldı. Hz.Osman (r.a) Fırat kenarındakı bır kısım toprakları ona verdı. Karkısıya sehrınde uzlete çekılen ve yüze yakın hadıs rıvayet ettıgı söylenen Cerır Ibnı Abdullah (r.a) 674 m. tarıhınde vefat ettı. Cenâb-ı Hak'tan sefaatlerını nıyaz ederız. Amın

 

Mustafa ERIS

Kaynak: Altınoluk dergısı, Subat 1998

 

ASHABI KİRAMIN HAYATI - HAYATÜS SAHABE” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: