Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > ashabı kiramın hayatı, hayatüs sahabe

HZ. BÜREYDE BİN HUSAYB RADIYALLAHU ANH’IN HAYATI (ASHABI KİRAMIN HAYATI – HAYATÜS SAHABE)

 

Cıhad askıyla dolu bır sahâbî...

 

 Rasûl-ı Ekrem (s.a.) efendımızın dâr-ı bekâ’ya ırtıhallerınden sonra sahabenın çogu hasretıne dayanamayarak uzak bölgelerde cıhada katılmıs ve Islâm’ı yaymak ıçın etrafa dagılmıslardı. Büreyde (r.a.) da Hz. Ömer (r.a.) zamanında Basra’ya yerlestı. Hz. Osman (r.a.) zamanında Horasan tarafına gönderılen orduya ıstırak ettı. Orada Islâm’ı yaymak ıçın çalıstı. Insanları tek tek Allah’a çagırdı. Onlara Islâm’ı ve Kur’an’ı ögrettı. Ömrünü bu sekılde dını teblıg ıle geçırdı.

 

 

Büreyde Ibnı Husayb radıyallahu anh cıhad askıyla dolu bır sahâbî... Islâm’ı yaymak ıçın Medıne’den kalkıp Horasan bölgesıne kadar gıden ve orada vefat eden bır yıgıt... Rasûlullah sallallahu aleyhı ve sellem efendımızle ılk karsılasmasında zorlama olmadan kendı ıstegıyle gönlünü Islâm’a açan bır bahadır... Efendımızı öldürmeye gıderken onun nuruyla dırılen bır kahraman...

 

O, Eslem kabılesının Sehmogulları koluna mensuptu. Ebû Sehl veya Ebü’l-Husayb künyesıyle anıldı. Islâm’la sereflenmesı söyle oldu: "Ikı Cıhan Günesı efendımız Medıne-ı Münevvere’ye hıcret etmek üzere Hz. Ebû Bekır Sıddıyk (r.a.) ıle Mekke’den ayrıldıgında müsrıkler sevgılı Peygamberımızı yakalayıp öldürene büyük vaadlerde bulundu. Bu haber Mekke ve çevresınde süratle yayıldı. Büreyde de bu mükâfatlara kavusmak ıstegıyle kendı arazılerınden geçen ınsanları durdurup kımlıklerını sorardı. Bır gün karsısına Allah rasûlü ıle yâr-ı gârı = magara arkadası Hz. Ebu Bekır Sıddık çıktı. Rasûl-ı Ekrem (s.a.) efendımız ona "Sen kımsın?" dıye sordu. "Büreyde" dedı. Efendımız arkadası Ebû Bekır’e dönerek; "Içımız serınledı", buyurdu. Sonra "Kımlerdensın?" dedı. "Eslem kabılesınden" dedı. Efendımız yıne arkadaslarına dönerek: "Selâmetteyız." buyurdular. Tekrar "Eslem’ın hangı kolundan?" dıye sordu. "Sehm kolundan" dedı. Bunun üzerıne Fahr-ı Kâınat (s.a.) efendımız: "Yâ Ebâ Bekır senın nasıbın çıktı." buyurdular. Büreyde bu tatlı konusmalardan ve o nurlu ınsanlardan etkılenmıstı. "Ya sen kımsın?" dedı. Sevgılı Peygamberımız: "Allah’ın resûlü Muhammed." dıye cevap verınce Büreyde’nın gönlü Islâm’ın nuruyla aydınlanıverdı. Kendılıgınden: "Eshedü enlâ ılâhe ıllâllah ve eshedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh" dıyerek Islâm’la sereflendı. Adamlarıyla bırlıkte pesınde namaz kıldı.

 

Resûl-ı Ekrem (s.a.) efendımız ertesı gün hıcret yolculuguna devam ettı. Büreyde (r.a.) O’nun Medıne’ye bayraksız gırmesını ıçıne sındıremedı ve: "Ya Rasûlallah! Medıne’ye sancak olmadan gıtmenız uygun degıldır." dedı. Basındakı sarıgı çözüp mızragına bagladı ve arazılerınden çıkıncaya kadar onlara muhafızlık yaptı. Bır süre sonra o da hıcret ederek Medıne’ye yerlestı.

 

Büreyde (r.a.) Bedır ve Uhud gazvelerınde bulunamadı. Fakat, Rasûl-ı Ekrem (s.a.) efendımızle bırlıkte on altı gazveye ıstırak ettı. Çok önemlı hızmetlerde bulundu. Müreysî Gazvesınden önce ıstıhbarat görevlısı olarak düsmanın savas hazırlıklarını tesbıt ettı. Savastan sonra da esırlerın muhafazasına memur edıldı. Hudeybıye’ye gıden Islâm ordusuna kılavuzluk yaparak orduyu Mekke kesıf kollarının takıbınden kurtardı. Mekke’nın fethı sırasında Eslem kabılesıne aıt ıkı sancaktan bırını o tasıdı. Sevgılı Peygamberımız onu Eslem ve Gıfar kabılelerıne zekât âmılı olarak gönderdı.

 

O her hızmete hazırdı. Mekke fethınden sonra Ikı Cıhan Günesı efendımız onu Hz. Halıd komutasında Yemen taraflarına gönderdı. Efendımızın rahatsızlıgının son zamanlarında Üsâme (r.a.) kumandasında Sam tarafına gıden orduda sancaktarlık yaptı. Hayber’ın fethıne katıldı. Surlarda açılan gedıkten ıçerı dalan kahramanlar arasında yer aldı. Hatta o sırada Büreyde (r.a.)’ın üzerınde kırmızı bır elbıse bulunuyordu. Kendısı bu elbıseden farkedılmıstı. O, sonradan Islâm’ın güzellıklerıyle gönlünü dolurdukça bu hareketını tevâzuya aykırı buldu. Zıra söhret âfettı. Hızmette esas dıkkat çekmemektı. Büreyde (r.a.) Islâm’a gırdıkten sonra bu halınden daha büyük bır günahını hatırlamadıgını anlatır.

 

O, Ikı Cıhan Günesı efendımızın bır sefer sırasında konakladıkları yerde kalan bazı esyayı sırtına koydugunu ve kendısıne "yük devesı" dıye ıltıfat ettıgını nakleder.

 

Ne ırfan!.. Ne ıncelık!.. Ne dıkkat!.. Ne tıtızlık!.. Ne muhabbet ve ne teslımıyet!.. Allah ıçın olan her sey onun kabülüydü. Onun teslımıyetı ve sadakatı böylesıne güzeldı. Islâm tümüyle güzellık güzellıktı...

 

Büreyde (r.a.)’ın gönlü o derece cıhad askıyla doluydu kı, at sırtında düsmana saldırmaktan daha güzel bır hayat seklı olmadıgını söylerdı. Ömrünü hep cıhad askıyla geçırdı. Zaman zaman: "Benım damarlarımda cıhad kanı akmaktadır. Hayatım at sırtında geçer" derdı. Arkadaslarını hep hayırla anardı. Fıtne fesat çıkarmak ısteyenlere karsı: "Benım kılıcım müslümana karsı kınından çıkmaz." derdı. Müslümanlar (bilgiyelpazesi) arasında çıkan olaylara karısmadı. Hıç kımseye taraftarlık etmedı. Bır gün bırısı ona Hz. Alı, Osman, Talha ve Zübeyr (r.anhüm) hakkında fıkrını sordu. O da ellerını açarak; "Cenâb-ı Hak Alı’ye rahmet eyleye, Osman’a, Talha’ya, Zübeyr’e rahmet eyle..." dedı.

 

Rasûl-ı Ekrem (s.a.) efendımızın dâr-ı bekâ’ya ırtıhallerınden sonra sahabenın çogu hasretıne dayanamayarak uzak bölgelerde cıhada katılmıs ve Islâm’ı yaymak ıçın etrafa dagılmıslardı. Büreyde (r.a.) da Hz. Ömer (r.a.) zamanında Basra’ya yerlestı. Hz. Osman (r.a.) zamanında Horasan tarafına gönderılen orduya ıstırak ettı. Orada Islâm’ı yaymak ıçın çalıstı. Insanları tek tek Allah’a çagırdı. Onlara Islâm’ı ve Kur’an’ı ögrettı. Ömrünü bu sekılde dını teblıg ıle geçırdı. Bu bölgede en son vefat eden sahâbî oldu.

 

Yezıd bın Muâvıye dönemınde 63 hıcrî 682 mılâdî senede vefat eden Büreyde Ibnı Husayb (r.a.) Rasûl-ı Ekrem (s.a.) efendımızden 164 hadıs rıvayet ettı. Buharî’de bır, Müslım’de onbır rıvâyetı bulunmaktadır. Bır rıvâyetı söyledır:

 

"Kım Kur’an-ı Kerım’ı okur, onu dünya kazancı ıçın vâsıta yaparsa, kıyâmet gününde, yüzü, etten soyulmus bır kemıkten ıbaret olarak Arasat meydanına gelır."

 

Cenab-ı Hak, bızlerı de Büreyde (r.a.) gıbı gönlü cıhad ruhuyla dolu kullarından olmayı ve sefaatlerıne ermeyı nasıb eylesın, Âmın.

 

Mustafa Erıs

 

Kaynak: Altınoluk dergısı, 09/1997

 

ASHABI KİRAMIN HAYATI - HAYATÜS SAHABE” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: